Mahkemece; davalıya trafik sigortalı araç sürücüsü ve davacı yayanın kazadaki kusur durumlarının belirlenmesi konusunda herhangi bir araştırma yapılıp rapor alınmadan, trafik sigortacısı olan davalının zarardan sorumluluğuna karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece alınan maddi tazminata ilişkin hesaplama yönünden hükme esas aldığı ................tarihli raporda da, dosya kapsamında alınmış kusur raporu bulunmadığından sigortalı sürücüyü %100 kusurlu olduğu kabulüne göre hesaplama yapıldığının bildirildiği, oysa, davalı sigortacının zarardan sorumlu tutulabilmesinin ön şartının, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olması olduğu, bu durumda mahkemece; somut olaya göre davalının ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunması halinde ve sürücünün kusur oranıyla sınırlı olarak 3. kişilerin zararlarından sorumlu tutulabileceği göz önünde bulundurularak; davaya konu soruşturma dosyası, ceza davası açılmış ise ceza dosyası getirtilerek konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınması ve oluşacak sonuca göre davalının zarardan sorumluluğunun belirlenmesi gerekeceği-
Destek tazminatı hesabı yapılırken, davacının malül kaldığı, devlet memuru olduğu, maaşını almaya devam ettiği hususları dikkate alınarak, hesaplanan miktardan mahsup edilmesi gerektiği- Karayolları Trafik Kanun kapsamında olmayan tedavi giderleri için, Sosyal güvenlik Kurumu değil, zarara sebep olan araç ilgililerin sorumlu olacağı- Somut olayda; davalı işletenin aracının işletilmesi sırasında doğacak zarar nedeniyle 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğu, davacının bir ibraname ile 156.000,00 TL ödeme karşılığında davalı şirket yönünden feragat ettiği anlaşılmakla, şayet yeni alınacak bilirkişi raporu ile sigorta şirketinin ibra karşılığı davacıya yaptığı 156.000,00 TL ödemenin zararı tamamen karşılamaması halinde davalı işleten; poliçe limitini aşan miktarda zarar varsa limiti aşan kısımdan sorumlu olacağı (aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle), eğer limitin altında bir zarar varsa davalı işleten ibra nedeni ile bu oranda sorumluluktan kurtulmuş olacağı, davalı araç sürücüsü ise poliçe ilişkisinin tarafı olmadığından ve haksız fiil sorumlusu olarak sürücünün sigorta şirketine rücu hakkı sözkonusu olmadığından, sigorta şirketi tarafından yapılan 156.000,00 TL ödeme kadar davalı sürücünün borcu sona ereceği, sigorta ödemesinin üstünde kalan zarar miktarından ise sürücünün sorumlu olacağı-
Davalının alacaklı olduğu menfi tespit davası ile kanıtlandığından takip yolu bakımından ortadan kaldırılan icra takibindeki haciz nedeniyle davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi- Sigorta şirketi vekili, hükümden sonra dosyaya "İbraname ve Sulh Anlaşması" başlıklı belgeyi sunarak, davada hüküm altına alınan maddi tazminatın fer'ileriyle birlikte davacı tarafa ödendiğini bildirmiş olup dosyaya sunulan "İbraname ve Sulh Anlaşması" başlıklı belgenin mahkemece değerlendirilmesi yönünden kararın bozulması gerektiği-
Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, fesih tarihinin belirlenmesinde hangi verilerin esas alındığı belirli olmayıp, davacının da bu hususa yönelik itirazları giderilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmaksızın sonuca ulaşılmasının yerinde olmadığı- Sözleşmenin feshiyle davacının müspet zararının yerinde tespiti için yeterli bir bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi gerektiği- Tüzel kişiliğin sona ermiş olması gözetilip, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği-
3. HD. 24.10.2018 T. E: 2016/22761, K: 10477-
Trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı, araç değer kaybı ve ikame araç bedeli istemi-
Trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ile kazanç kaybının tahsili istemi-
TBK.'nun 55. maddesindeki "Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz." ibaresinin hesaplanan tazminatın yalnızca miktar gözetilerek azaltılamayacağını öngörmek suretiyle zarar görenin mülkiyet hakkı kapsamındaki meşru beklentisini koruduğu- Aile içi bakım ve dayanışma nedeniyle bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmayacağı- Kanun koyucunun tutumunun bedensel zararlar konusunda tarafların yıkımına yol açacak yüksek miktarda tazminat hesaplanmasının dahi hakkaniyet düşüncesiyle indirime konu edilemeyeceği yönünde olduğu- Tazminatın amacının zararın tazmin edilmesini sağlamak olduğu ve hesaplanacak tazminatın azami miktarının gerçek zarar ile sınırlı olduğu-
Yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin davada, zararın ortaya çıkış biçimi, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinin varlığını gösteren fiili bir karine oluşturup, yapının yapımı ile ilgili mevzuata ve teknik kurallara uyulmadığı, alışılmış tedbirlerin alınmadığı ve resmi makamlarca yapılan denetimler sonucunda, bina ve yapı eserinin teknik niteliklerinin uygun görülmediği ispatlanırsa, bunlar eksikliğin ve illiyet bağının varlığına birer belirti olacağı- Dağıtım şirketi, kaçak yapı yapılması sebebiyle elektrik tellerinin yapılan kaçak yapıya yakınlaşması ve tehlike arzeden hale gelmesine rağmen TBK. mad. 69. gereği elektrik hattının can ve mal güvenliğine zarar vermesini önlemede gerekli özeni göstermediğinden meydana gelen zarardan sorumlu olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.