Dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması, tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin ise gider avansı içinde değerlendirilmemesi gerektiği- Tanık deliline dayanılması sebebiyle istenilecek giderin delil avansı olduğu, bu masrafların gider avansı olarak kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İş ile ilgili emir ve talimatların, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yetkililerince verilmiş olsa dahi, bu hususun tek başına ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulüne yeterli olmadığı, asıl işverenin, işin yapımına ilişkin genel emir ve talimatlar vermesinin olağan karşılanması gerektiği- İş sözleşmesi sözlü feshedildiğinden, feshin geçersizliğine karar verilmesinin isabetli olduğu, ancak fesih tarihi itibarıyla davalılar arasındaki ilişki muvazaaya dayanmadığından, davacının, davalı şirkete ait işyerine iadesine karar verilmesi gerekirken, davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerine iadesinin hatalı olduğu-
Cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacak- kayıt kabul istemi-
Alacak davası-
Hukuka aykırı eylemi sonucu davacıların zararına sebep olan davalının; Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasında hüküm altına alınan asıl alacak ve yasal faizinden, o davanın davalısı idare ile müteselsilen sorumlu olup; ana para ile bu paranın işlemiş faizi ölçü alınarak belirlenecek tazminatın, tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Kefillerin sadece TL limitli sözleşmelere değil, DM limitli kredi sözleşmelerine de miktarları açıkça belirterek müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet koyduğu, teminat mektubunun bedelleri de bu kefalet limiti içinde kaldığından asıl borçlu şirket gibi borçtan sorumlu olacağı-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış ise aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
Borçlunun itirazından sonra, kefilin ipotekli taşınmazı satılarak paraya çevrilmesi ve itirazın iptali davasının daha sonra açılmış olması karşısında, davacı bankanın ipotekli taşınmazın satış bedelinden, borca karşılık tahsil ettiği miktar yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve manevi tazminat istemi-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu adına ’10 nolu ödeme emri’ yerine genel haciz yoluna ilişkin ‘7 nolu ödeme emri’ gönderilmesinin süresiz şikayete neden olacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.