Alacak davası-
Hukuka aykırı eylemi sonucu davacıların zararına sebep olan davalının; Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasında hüküm altına alınan asıl alacak ve yasal faizinden, o davanın davalısı idare ile müteselsilen sorumlu olup; ana para ile bu paranın işlemiş faizi ölçü alınarak belirlenecek tazminatın, tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Kefillerin sadece TL limitli sözleşmelere değil, DM limitli kredi sözleşmelerine de miktarları açıkça belirterek müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefalet koyduğu, teminat mektubunun bedelleri de bu kefalet limiti içinde kaldığından asıl borçlu şirket gibi borçtan sorumlu olacağı-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış ise aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
Borçlunun itirazından sonra, kefilin ipotekli taşınmazı satılarak paraya çevrilmesi ve itirazın iptali davasının daha sonra açılmış olması karşısında, davacı bankanın ipotekli taşınmazın satış bedelinden, borca karşılık tahsil ettiği miktar yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve manevi tazminat istemi-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu adına ’10 nolu ödeme emri’ yerine genel haciz yoluna ilişkin ‘7 nolu ödeme emri’ gönderilmesinin süresiz şikayete neden olacağı–
Müteselsilen sorumluluğun bulunduğu durumda da davacının alacağının sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan bir veya birkaçından da isteyebileceği, asıl borçlu veya onun kefillerine gitme zorunluluğunun olmayacağı, bu nedenle davalıların eyleminden kaynaklanan zararın kapsamının belirlenerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine-
İİK.’ nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan bir dava olup, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe icra mahkemesine yapılan itiraza karşı açılmayacağı- Davacı ıslah ile dava sebebini veya talep sonucunu değiştirebileceğinden ve davacı itirazın iptali talebini alacak talebi olarak ıslah ettiğini bildirmiş olduğundan Bu durumda ıslah talep edilebileceğinden, mahkemece ıslah talebinin HMK 177 vd. maddelerine uygun olup olmadığı üzerinde durulup varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.