Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacak olup rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edilebileceğinin gözetilmesi gerektiği-
İİK. mad. 283/2 uyarınca bedele dönüşen, davada üçüncü kişinin "dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında" bedelle sorumlu tutulması gerektiği- Davacının yargılama sırasında vefat ettiği, davacı vekili tarafından da veraset ilamına göre mirasçıların dosyaya dahil edilmesi talep edilerek vekaletnamelerinin dosyaya ibraz edildiği, mahkemece de bu durumun kabul edildiği anlaşıldığından, mahkemece taraf teşkilini sağlayarak hükme mirasçıların da adının yazılması gerektiği-
Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili tarafından verilen teminat senedinin tahsili hakkında yapılan takip ile birlikte, tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile, borçlu hakkında kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan ilâmsız icra takiplerinde «borçlu olmadıklarının tesbitine» dair açılan davanın, genel nitelikte bir tesbit davası olmayıp, İİK’nun 72. maddesinde yazılı «olumsuz tesbit davası» niteliğinde olduğu–
Menfi tespit ve ipoteğin fekki” davası- İpotek resmî senedine göre "... bağımsız bölümün, ...’ın kullanacağı krediler için ... TL’ye kadar teminat olarak davalı banka lehine süresiz olarak ipotek verilmesi ve yine ipotek senedinin devamında , “…bu ipoteğin lehine ipotek verilen borçlunun alacaklı bankaya olan kredi borcunun yanı sıra, kaynağına bakılmaksızın sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme v.s.’den kaynaklanan asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarının da teminatını teşkil ettiği" ifadesinin yer alması- İpotek senedine göre, davacılara ait taşınmazın dava dışı kişinin üçüncü kişilerin kullanacağı kredilerden dolayı kefaleten sorumlu olduğu borçların da teminatı olup olmadığı-
Mükerrer olduğu iddia edilen takibe konu ilamda tazminattan sorumlu olanın diğer borçlu olduğu, ilama aykırı ve tahsilde tekerrüre esas olacak şekilde tek tazminattan sorumlu olan şikayetçiye ve diğer takibin borçlusuna karşı tahsilde tekerrür şerhi olmaksızın iki ayrı takip yapılmasının hukuka aykırı olduğu- "Takip borçlularının ayrı kişiler olduğu" gerekçesiyle şikayetin reddedilemeyeceği-
İlk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş olması durumunda,ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe itirazını ileri sürebileceğinden, itirazın “süre yönünden” reddinin uygun olmayacağı-
Alacaklı tarafından açılan nafaka davasında hükmedilen nafaka alacağının ilamlı icra takibine konulduğu, anılan bu takip devam ederken alacaklı tarafından açılan boşanma davası sonucu verilen ilam ile; "tarafların boşanmalarına, .. sayılı dosyada kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak şartı ile dava tarihinden itibaren aylık 250 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline, karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına, kesinleşmeden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 12.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına, ev eşyalarının aynen ödenmesine, aynen olmadığı takdirde 9835 TL eşya bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, 455,50 TL. yargılama giderine" hükmedildiği, kararın kesinleştiği, başlatılan ilamlı icra takibinde, yargılama giderinin, manevi tazminatın tahsilinin talep edildiği, öte yandan, alacaklının anılan bu boşanma ilamını icra müdürlüğüne ibraz ederek, bu ilama göre icra emri düzenlenmesini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünce düzenlenen icra emrinde manevi tazminat, eşyaların teslimi, teslim edilmediği takdirde eşya bedelinin, yargılama giderinin ve 250 TL nafakanın tahsilinin istendiği, borçlunun icra emrinde talep edilen alacak kalemlerinin önceki takip dosyasında talep edilmesi nedeniyle icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece icra emrinde talep edilen alacak kalemlerinin aynı olması nedeniyle sonraki tarihli icra emrinde yargılama gideri ile manevi tazminat kaleminin ve faizinin iptaline karar verildiği görülmekle, eşya bedelinin ilk takip talebi ve icra emrinde bulunmadığı, bu takibin dayanağı olan nafaka ilamında eşya bedeline hükmedilmediği, eşya bedeline boşanma ilamında hükmedilmesi nedeniyle, takip talebine aykırı olarak boşanma ilamında hükmedilen eşya bedeline ilişkin alacağın tahsilinin talep edilmesi, takip talebinin aşılması sonucunu doğurmakta olduğu, mahkemece icra emrindeki 9835 TL eşya bedeli ile ilgili alacak kaleminin de iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davacının hamili olduğu çekin davalı banka nezdinde kaybolduğu ve davacının keşideciden alacağını tahsil edemediği bir durumda, davalı bankanın zarardan sorumlu olabilmesi için ayrıca bankanın çeki kaybettiği tarih ile davacının keşideci aleyhine hukukî yollara başvurması gereken makul süre içerisinde var ise çek hesabında bulunan paranın tahsilinin imkânsız hâle gelmesi veya bu zaman aralığında keşidecinin malvarlıklarını elinden çıkarması olgusunun kanıtlanması gerektiği- Bu hususlarda hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadan davanın kabulüne karar verilemeyeceği- "Dava konusu çek kaybedilmemiş olsaydı dahi davacının alacağına kavuşamayacağı yönündeki savunmanın illiyet bağını kesen bir husus olduğu ve dolayısıyla illiyet bağının kesildiğinin davalı banka tarafından ispatlanması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.