İştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi konu-sunda, bir mirasçının diğer mirasçıları zorlayamayacağı -
Bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başına tasarrufta bulunma yetkisi bulunmadığından, mirasçılardan birisinin açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (olurlarının alınması) veya TMK'nun 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesinin mümkün olmadığı-
Tapu sicillerinin hatalı tutulmasından dolayı sorumlu kurumun münhasıran Maliye Hâzinesi olacağı-
Tüm mirasçıların terekeye dahil olan bir hak veya malın terekeye iadesi için HMK. mad. 59 ve 60 uyarınca birlikte dava açmaları, aleyhlerine birlikte dava açılması, birlikte hareket etmeleri, dava açmayan ya da açılmayan mirasçılar varsa davaya dahil edilmeleri, asıl olarak katılmaları ve davaya ya da savunmaya onaylarının alınması ya da davayı açan ya da savunan vekile usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri, bunlar sağlanamazsa TMK. mad. 640 gereğince miras ortaklığına temsilci atanması ve davanın onun katılımı ile sürdürülmesi gerektiği- Murisin fiil ehliyetinin olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin açılan davada, tek başına dava açan mirasçılardan H.A., terekeye temsilci olarak atanmamıştır. Yargılama sırasında diğer mirasçıların muvafakatinin de temin edilmediği- Mirasçılardan sadece birinin tek başına bu davayı açamayacağı gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 648. maddesinin İcra ve İflas Kanunu'nun 94. ve 121. maddesini açık veya örtülü biçimde yürürlükten kaldırmadığı–
Davacının dilekçelerinde yer alan çelişkili beyanları üzerine duruşmada hakimce davacının talebi açıklattırılması gerektiği-
Dava dışı mirasçıların da bulunduğu gözetildiğinde, davacıların "ehliyetsizlik" hukuksal nedeniyle tek başına kendi paylarına hasren dava açamayacağı; Türk Medeni Kanununun 702/4.maddesi hükmünün ortaklığa ait mallara yönelik dışarıdan gelecek tehlikelere ve zararları karşı koruyucu ve def'etmeye ilişkin bir hüküm olduğu; bu olayda uygulama yerinin olmadığı-
Davacılar tarafından ölüm hukuki sebebine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu halde mahkemece tapu malikinin belli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ölüm hukuki sebebine dayalı olarak inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. O halde, Mahkemece yapılması gereken ..., dosya ekinde bulunan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/189 Esas, 2012/379 Karar sayılı dava dosyası da gözetilmek suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek TMK’nin 713/2.maddesindeki ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılardan biri veya bir kısmı tek başına adına tescil isteyemeyeceğine ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığına ve bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetlik elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre miras bırakının diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılacağına göre, mahkemece, davacının annesinin mirasçılık belgesinin veya nüfus kayıt tablosunun temin edilerek, davacı dışında başka mirasçılar varsa TMK.nun 640, 701 ve 702. maddeleri uyarınca davacının tek başına dava açarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini isteyemeyeceği; başka bir anlatımla davacının, davada dava şartı olan aktif taraf sıfatı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu taşınmazlar için ortaklığın giderilmesini talep etmekte hukuki yararının olmadığı- Söz konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup borçlu davalının payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu taşınmazlar için ortaklığın giderilmesini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.