Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir davanın, dava şartı yokluğundan dolayı reddedilmesi gerekeceği-
İİK'nun 72/5 fıkrası hükmüne göre menfi tespit ilamının kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icranın kısmen veya tamamen eski hale iade edilmesi gerekeceği-
Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamının taraflarca belirleneceği; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belgenin taraflar ve arabulucu tarafından imzalanacağı- Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebileceği, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesinin, asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden talep edilebileceği- Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesinin, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği ve bu şerhi içeren anlaşmanın, ilam niteliğinde belge sayılacağı- İcra edilebilirlik şerhinin verilmesinin, çekişmesiz yargı işi olduğu ve buna ilişkin incelemenin dosya üzerinden de yapılabileceği- Arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı- Bu incelemenin kapsamının anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olduğu- Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınacağı- Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisinin de maktu olarak alınacağı-
Brüksel Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar ile, tenfizi istenen hakem kararının şekil ve içerik açısından icra ve infazına hükmedildiği, dava konusu hakem kararının bağlayıcı, kesin ve icra edilebilir nitelikte olduğu; hakem kararının iptali yönünde dava açılmadığı, açılsa dahi hakem kararının icrasını ertelemeyeceği, tahkim kararının tenfizine karar verilmesinin isabetli olduğu-
MÖHUK'nun 21/1. maddesi hükmüne göre taşınırlar ve taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer ayni hakla­rın, işlem anında malların bulunduğu ülke hukukuna tabi olacağı ve buna göre uygulanacak mal rejiminin belirleneceği-
Konkordato hukukunun kamusal karakteri, tüm alacaklıları ilgilendirmesi, tarafların iradeleri ile kendi aralarında yapacakları anlaşmanın konkordato alacaklıları arasında eşitsizlik yaratacak nitelikte olması ve konkordatoda ödemeler dengesini bozacak olması nedeniyle çekişmeli alacaklarla ilgili davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurulması zorunluluğunun isabetli görülmediği-
Hükmün bozma kapsamı dışında kalan (temyiz edilmeyerek kesinleşen) kısımlarının yalnız başına infaz (icra) kabiliyeti taşıdığından, icraya konulabileceği–
«Çocuk teslimi»ne ilişkin ilâmların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Arabulucu tarafından düzenlenen anlaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi olmaksızın ilam niteliğinde belge olarak kabul edilmesi için taraflar ve avukatları ile arabulucunun tutanağı birlikte imzalamalarının gerektiği-
Borçlunun hem «ipotek veren» hem de «kredi sözleşmesinin müteselsil kefili» konumunda bulunması halinde, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili tarafından, alacaklı yararına verilen taşınmaz ipoteğinin, kefaletin teminatı olarak değil, kredi sözleşmesinin teminatı şeklinde düzenlenmesi durumunda, müteselsil kefilin sorumluluğunun ipotek limiti ile sözleşmedeki kefalet limitini kapsadığından, müteselsil kefil hakkında ayrı ayrı takip yapılabileceği—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.