davada taraflarca getirilme ilkesi geçerli olduğundan taraflara yeniden delil bildirme imkanı tanınamayacağı- Tüm paydaşları bağlayan harici taksim ya da tüm paydaşları kapsayacak şekilde fiili kullanım durumunun bulunup bulunmadığı tespit edilmeyip, taşınmazdaki katların kimlerin kullanımında olduğu, kiraya verilmişse hangi bölümlerin kim tarafından kiralanıp kira bedellerinin alındığı saptanmamış olup, davalı ...'ın taşınmazda kullandığı bir yerin bulunup bulunmadığı, var ise nereyi kullandığı, terk etmiş ise; hangi dönemde kullandığı açıklığa kavuşturulmamış, boş bina bölümlerinin bulunup bulunmadığı, davacının taşınmazda kullanabileceği yerlerin olup olmadığı belirlenmediğinden belirtilen hususlar açıklığa kavuşturularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İktisap ve mesken ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
İmar amacıyla esaslı tamir ve tadilat, iki haklı ihtar ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada, davacı kiralayan kira sözleşmesinin süresiz olduğunu yazılı belge ile kanıtlayamadığından dava dilekçesinde ve delil listesinde "her türlü delil" sözcüğünü kullanmakla yemin deliline de dayandığından davacıya kira süresi konusunda davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bozma kararında, "önceden paydaş olan kişinin sonradan tam hisse edinmesiyle TBK. 351'de yeni malike tanınan tahliye hakkından istifade edemeyeceğine ilişkin Mahkeme gerekçesine karşı görüş belirtilmemiş, açılan davanın süresinde olduğunun, işin esasının incelenmesi gerektiğinin" belirtilmesiyle yetinildiğinden, bozma kararında belirtilen nedenden başka gerekçeye dayanıldığı belirtilerek direnme kararı verilmesinin yerinde olduğu- "Murisin vefatıyla taşınmazın elbirliği hâlinde mülkiyete dönüştüğü, davacının hem ihtarnamesinde hem dava dilekçesinde TBK.’nin 351. maddesine dayandığı, oysa önceden paydaş olan kişinin bu maddeye dayanmak suretiyle yeni malik sıfatıyla tahliye davası açamayacağı, açılan davanın reddinin gerektiği, bu durumun dava şartı olarak değerlendirilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu ve direnme kararının onanması gerektiği"  şeklindeki görüşün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
Çekişme konusu taşınmaz, müstakil bölümlerden müteşekkil paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre, taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanununun 688. ve takip eden düzenlemelerinde yer alan hükümlerin gözetilerek çözüme kavuşturulması gerekeceği-
Konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine-
Tahliye - Kira bedelinin tespiti-
Türk Borçlar Kanunu 315/2. maddesi uyarınca temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemi-
İktisap ve işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemi-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmasının, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmasıının, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.