İmar amacıyla esaslı tamir ve tadilat, iki haklı ihtar ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada, davacı kiralayan kira sözleşmesinin süresiz olduğunu yazılı belge ile kanıtlayamadığından dava dilekçesinde ve delil listesinde "her türlü delil" sözcüğünü kullanmakla yemin deliline de dayandığından davacıya kira süresi konusunda davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bozma kararında, "önceden paydaş olan kişinin sonradan tam hisse edinmesiyle TBK. 351'de yeni malike tanınan tahliye hakkından istifade edemeyeceğine ilişkin Mahkeme gerekçesine karşı görüş belirtilmemiş, açılan davanın süresinde olduğunun, işin esasının incelenmesi gerektiğinin" belirtilmesiyle yetinildiğinden, bozma kararında belirtilen nedenden başka gerekçeye dayanıldığı belirtilerek direnme kararı verilmesinin yerinde olduğu- "Murisin vefatıyla taşınmazın elbirliği hâlinde mülkiyete dönüştüğü, davacının hem ihtarnamesinde hem dava dilekçesinde TBK.’nin 351. maddesine dayandığı, oysa önceden paydaş olan kişinin bu maddeye dayanmak suretiyle yeni malik sıfatıyla tahliye davası açamayacağı, açılan davanın reddinin gerektiği, bu durumun dava şartı olarak değerlendirilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu ve direnme kararının onanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
Çekişme konusu taşınmaz, müstakil bölümlerden müteşekkil paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre, taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanununun 688. ve takip eden düzenlemelerinde yer alan hükümlerin gözetilerek çözüme kavuşturulması gerekeceği-
Konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine-
Tahliye - Kira bedelinin tespiti-
Türk Borçlar Kanunu 315/2. maddesi uyarınca temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemi-
İktisap ve işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemi-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmasının, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmasıının, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
İşyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemi-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın MK.'nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği- Her iki paydaşın da ayrı ayrı paydaşlardan pay satın aldıkları, kendilerinden önceki paydaşların taşınmazın kullanımı bakımından yapmış oldukları belirlemenin sonradan pay edinenleri bağlayabilmesi için TMK'nun 695. maddesi hükmü uyarınca belirlenen kullanım tarzının tapuya şerh verilmesinin gerekeceği, oysa, sicil kaydında bu yöne ilişkin bir şerhin bulunmadığı, çekişme sadece bu bölüme ilişkin bulunduğuna göre, TMK'nun 688 maddesi hükmü uyarınca birden çok kimsenin, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına, belli paylarla malik olmalarının asıl olduğu- Mahkemece her iki tarafın da karşılıklı açmış oldukları davanın reddedilmiş olmasının çekişmeli yerin boş bırakılması neticesini doğuracağı, bunun da, mülkiyet hakkının takyidi ve çekişmenin ortada bırakılması sonucunu doğuracağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.