Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı..
İş sözleşmesinin, işverenin iflasıyla sona ermeyeceği, İş Hukuku ve İcra ve İflas Hukukunda, iflas halinde sözleşmenin ifasını engelleyecek bir hüküm de bulunmadığı, iflasın, bir mücbir sebep de teşkil etmeyeceği, İİK'nın 198 ve 224. maddelerinde öngörülen iflas idaresinin seçim hakkı ve sözleşmenin aynen ifasına karar vererek iş vermeye devam edebilmesinin, iş sözleşmesinin iflasla sona ermediğini göstertiği, iflas masasının, sözleşmeyi devam ettirmek istemesi halinde, işçinin çalışmasını devam edeceği ve ücretini masadan masa alacağı olarak tam olarak alabileceği (İİK.m.248) ve bu ücreti için masadan teminat gösterilmesini talep edebileceği, İİK. mad. 224 gereğince müflisin sanat veya ticaretinin devamına karar verebileceğinin öngörüldüğü-
22. HD. 28.02.2019 T. E: 44, K: 4731-
Müvekkil, vekilini her zaman azletmek hakkından, vekil de her zaman istifa edebilmek hakkından önceden vazgeçemeyeceği, bunun aksini öngören sözleşmelerin geçersiz olduğu gibi, istifa ve azil hakkını zorlaştıran kararlaştırmaların da geçersiz olacağı-
9. HD. 26.10.2022 T. E: 8621, K: 13247
22. HD. 14.02.2019 T. E: 2018/11194, K: 3485-
Adi ortaklığı oluşturan şirketler aleyhine açılan davanın konusu para ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılmasının zorunlu olmadığı- Ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığından değil ihtiyari bir dava arkadaşlığından söz edilebileceği- Dava işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin olup konusu para olan davada adi ortaklar arasında zorunlu bir dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından Mahkemece dava dışı adi ortağın davaya dahil edilmesinin ve bu Şirket aleyhine hüküm kurulmasının yerinde olmadığı- Davanın açıldığı tarih itibarıyla arabuluculuk dava şartı olup anılan Şirket bakımından arabuluculuk dava şartı da gerçekleşmediğinden şirketin davaya dahil edilmesi hatalı olduğu gibi arabuluculuk dava şartı mevcut olmadığı halde davanın esasına yönelik hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Davalı işverence ihtarname ile davacının Bölge Müdürüne karşı tehdit ve hakaret suçlarını işlediği, bu hususta Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği davada; davacı hakkında tehdit ve hakaret suçlarından açılan ceza davası sonucunda, delil yetersizliği sebebiyle beraat kararı verildiğinden, ceza mahkemesi kararının hukuk hâkimini bağlamayacağının göz önünde bulundurulması gerektiği- Davalı tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ispatlanamadığından, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı kabul edilerek anılan alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği-
Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret ve fark ikramiye alacaklarının tahsilini talep ettiği dosyada; alt işveren konumunda bulunan yüklenicilere hatalı hak ediş ödenmesinin nedeni, işçi ücretlerinde artış meydana gelip gelmediğini ve işçiler için fazla ücret ödemesi yapıldığının belirlenmesi hâlinde davanın reddine, aksi hâlde ise kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İşçinin ücretini ve çalışma süresini bilmesi gerektiği varsayımı ile ihbar ve kıdem tazminatının belirli olduğunu düşünmenin isabetli olmadığı, izin ücreti bakımından da durumun aynı şekilde olduğu- Fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının da davanın başında belirlenmesinin mümkün olmadığı- İşçilik alacaklarına ilişkin davanın belirsiz alacak davası olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.