Fazla çalışmanın olup olmadığı ve hesabı konusunda uyuşmazlık bulunduğu davada, fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olacağı- İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olacağı- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olacağı- Fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekeceği- Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda takdir indirimine gidilmeyeceği- Fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı- Sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerekeceği-
22. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/16228, K: 23243-
Mahkemece, davacı işçiye, usulüne uygun olarak işyeri değişikliği ve işe davet yazısı bildirilmiş olmasına rağmen, işe başlamadığı, davete neden icabet etmediği ve en son mevsimlik çalışmaya katılmama sebebi konusunda herhangi bir delil ibraz etmediği, davacının çalışmalarının sürekli ve kesintisiz olarak devam eden nitelikte de bulunmadığı, daha önceki mevsimlik çalışmaların da yılın son aylarında sona erdiği dikkate alındığında baraj inşaatındaki işin bitmesinin davacının işten çıkarılması manasına gelmeyeceği; bu nedenle, feshin 4857 sayılı Kanunun 25/II-g maddesi hükümlerine uygun olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri yasal dayanaktan yoksun olup, kıdem ve ihbar tazminatı istemleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
22. HD. 02.10.2018 T. E: 12195, K: 20818-
Mahkemece, hükümdeki bir yazım veya hesap hatasının düzeltilmesi ya da hükmün icrasında meydana gelebilecek bir tereddütü ortadan kaldırmaya yönelik bir düzeltme yapılmayıp , hüküm altına alınan miktarlar tamamen değiştirildiği, bu nedenle Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararına ve HMK.’nın 297, 298, 305/2. ve 321. maddelerine aykırı olan kararın bozulması gerektiği-
9. HD. 14.06.2022 T. E: 6754 , K: 7745
Hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin, tarafların sıfatına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemeleri' olduğu, somut olayda, davacı PTT Genel Müdürlüğü 23.05.2013 tarihinde yayınlanan 6475 sayılı Kanun'un 21. maddesi gereğince anonim şirkete dönüştürülmesi ve 02.09.2013 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş olması nedeniyle davanın taraflarının tacir ve dava konusu ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna göre davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
22. HD. 13.02.2019 T. E: 2016/5192, K: 3234-
Davacının devamsızlık yaptığının davalı tarafça tutanak tutulmak suretiyle ispatlanamadığından ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin kabulünün gerektiği – Bordroların bir kısmında yıllık izin kullandığı belirtilmişse de izinlerin tümünü kapsamadığı, bu durumda mahkemece bordrolar üzerinde incelemenin bilirkişi vasıtasıyla yaptırılmak suretiyle bakiye yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
Davalı işveren tarafından işe davet edilmesine rağmen davacının işe gelmediği savunulmuş ve mahkemece de davacı işçinin işe başlamakta samimi olmadığı gerekçesi ile işçilik alacaklarına ilişkin açılan davanın reddine karar verilmişse de, davalının hem "davacı işçinin işe davet edilmesine rağmen işe gelmediği" yönündeki savunmada bulunması, hem de kendi beyanlarından ve dosya içindeki belgelerden davacı işçiye işe başlatmama sonucu ödenen boşta geçen süre ücretini de ödediği anlaşıldığından, davacının usulüne uygun olarak işe başlatılma başvurusu yaptığı buna karşılık davalı işveren tarafından işe başlatılmadığının kabulü gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.