Davacının kendi beyanı ile kabul ettiği üzere, davalıya ait işyerinde işveren vekili sorumluluğunda proje müdürü olarak çalıştığı anlaşılıyorsa; mahkemece, davacının işveren vekili olarak üst düzey yönetici sıfatıyla yüksek ücretle çalıştığı, çalışma saatlerini kendisi belirleyebilecek konumda olduğu, buna göre ise fazla mesai ücreti talebinde bulunamayacağı gözetilmeksizin alacağa hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı vekiline, ek raporun tebliğinden itibaren ıslah dilekçesini sunmak üzere 1 hafta süre verildiği, söz konusu ek raporun davacı vekiline tebliğ edildiği tarihten bir gün sonra davacı vekilinin davasını ıslah ettiği ve ıslah harcını yatırdığı anlaşılmakla; mahkemece davacı vekilinin süresinde ıslah talebinde bulunduğunun kabulü ile yargılamaya devam edilerek karar verilmesi gerektiği-
İşveren tarafından yüklenici işçilerine ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili için açılan davada davalılar mecburi dava arkadaşı olmadığından her bir davalı için sorumlu olunan miktar ayrı ayrı belirlenip tahsil hükmünün de ayrı ayrı kurulması gerekeceği-
Sefer sayısı ve sefer başı sefer priminin tespiti yolu ile belirlenecek sefer priminin normal ücretin bir parçası kabul edilerek tüm alacak kalemlerine ilişkin hesaplamaların buna göre yapılması gerektiği- Aynı mesai sistemine tabi olunan, davalının aynı işveren olduğu önceki bir emsal davada kabul edilmiş olan yaz aylarında haftada 18 saat fazla mesai, kış aylarında haftalık 9 saat fazla mesai tespitinin bu dosyada da kabulü ile sonuca gidilmesinin, kışın 18 saat fazla mesainin kabulüne göre daha doğru olduğu-  Fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, davacının sefer primi ücretinin aylık garanti ücretine dahil edilerek bulunacak ücret meblağının esas alınması gerektiği; bu şekilde bulunacak normal ücret üzerinden fazla mesai ücretinin sadece %50 zamlı kısmının hesaplanması gerektiği-
Davacının çalıştığı okulun vakfa mı şirkete mi ait olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekeceği, davalı vakıf ve adı geçen şirket arasında asıl işveren-alt işveren, iş yeri devri veya iş sözleşmesinin devri gibi bir hukuki ilişki bulunup bulunmadığı araştırılıp ortaya konulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve  davacı tarafından alacağın  %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın  devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu  araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Toplu İş Sözleşmesinin 25/son maddesine göre akdin feshi durumunda işçiye yapılacak her türlü ödemenin, fesihten itibaren 15 gün geçmesi halinde bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanacağı-
Hizmet alım ihalesi sebebiyle verilen teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti ve iadesi istemlerine-
HMK'nun 119. maddesinin, dava dilekçesinde hiç adres bulunmayan hallerde uygulanacağı-
Davacı belirsiz alacak davası açmadığı gibi, davasının belirsiz alacak davası olduğuna dair bir iddiası ve talebi de bulunmadığı halde, mahkemece alacak kalemlerinin belirsiz nitelikte olduğu gerekçesiyle talep dışına çıkılarak davanın belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırılmasının hatalı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.