Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 01.04.2005-31.08.2011 tarihleri arasında davalı şirketlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemi ilişkin eldeki davada mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı-
Toplu iş sözleşmesine bağlanmış bir hakkın verilmemesi veya eksik verilmesinin toplu hak uyuşmazlıklarını ortaya çıkarmasıyla, toplu iş sözleşmesine dayalı iş uyuşmazlıklarının çözümünde yargıcın, toplu iş sözleşmesini yorumlayarak karar vermesinin gerektiği ve içerisinde özel bir tespit hükmü niteliğinde olan yorum kararını da barındırması karşısında bu tür uyuşmazlıkların temyiz incelemelerinde, HUMK 427. madde de belirtilen miktar itibariyle kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiği-
İşçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığının kabul edilmesi gerektiği- "Kötüniyet tazminatının” ihbar sürelerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği-
22. HD. 06.11.2018 T. E: 13680, K: 23743-
İş mahkemesindeki dava devam ederken işveren şirketin iflas etmesi halinde mevcut davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceği, işveren, iş mahkemesinde açılmış olan davadan önce iflas etmiş ise ticaret mahkemesinde kayıt kabul davasının açılabileceği-
Dava konusu kıdem tazminatı alacağı bakımından davacının; çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri belirleyebilecek durumda olduğu, bu halde, dava konusu kıdem tazminatı alacağının gerçekte belirlenebilir bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği nazara alındığında, bu alacak bakımından hukuki yararın bulunmadığının anlaşıldığı-
Kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, prim, ücret alacaklarının ödetilmesine-
Şu durumda gerekçenin genişletilmesi değil, değiştirilmesi söz konusu olmakla ortada direnme kararının bulunduğundan söz etmeye olanak bulunmadığı, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı karar yeni hüküm niteliğinde olup; Hukuk Genel Kurulunun görev alanına girmediği, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerekeceği-
İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiğinden, davalının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı yönünden davacının istifasının haklı bir nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davacının fesih sebebi olarak belirttiği “ailevi nedenler” gerekçesinin, dava dilekçesi ve cevabi ihtarname dikkate alındığında taciz ve hakaretlere uğramak olarak açıklandığı ancak tanık beyanları ve davacı tarafından sunulan delillerin davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacı işçi haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan iş sözleşmesini feshettiğinden, davalı işverenin ihbar tazminatına hak kazandığı- "Davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, çalışma şartlarının ağır olduğu, iş ilişkisinin davacı için çekilmez hâle geldiği, ayrıca davalı işveren tarafından işten çıkış kodunun 03 kodu ile “istifa” olarak belirtilmesi gerekirken, 22 kodu ile “diğer nedenler” olarak belirtildiği, bu durumda davalı işverenin çelişkili davrandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Sendikal tazminat talepli davada işin esasına girilerek feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığının tespiti yerine iş sözleşmesinin ihtiyari arabuluculuk kapsamında anlaşma ile sonlanması nedeniyle feshin sendikal nedene dayandığının ileri sürülemeyeceğinin kabulünün hatalı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.