İhtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu; haksız ihtiyati haciz sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için BK.'nun 49. (şimdi; TBK.’nun 58.) maddesindeki koşulların oluşması gerekeceği, bu itibarla, mahkemece, davacı tarafın manevi tazminat talebinin değerlendirilerek konulan ihtiyati haczin haksız olup olmadığı, olayda manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı gerekçeleri gösterilmek suretiyle bir neticeye bağlanması gerektiği-
Mahkemece öncelikle; Belediyesince 2981-3290 Sayılı Yasanın 10/b-c maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının çekişme konusu taşınmaz yönünden ayakta olup olmadığının kesinleşme şerhli idare mahkemesi ve encümen kararları da değerlendirilmek suretiyle tereddüde yer bırakmayacak şekilde saptanması, çekişme konusu taşınmaza ilişkin imar uygulamasının iptal edildiğinin saptanması halinde geri dönüşüm işlemlerinin yapılıp yapılmadığı, geri dönüşüm işlemlerinin yapılmadığının tespit edilmesi durumunda ise 437 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları) ile dayanak belgeleri (Belediye Encümen kararı, şuyulandırma cetvelleri, vs) ve kadastral pafta ile oluşturulan imar parselleri krokileri getirtilerek mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, ihyası talep edilen 437 parsel sayılı taşınmazın kadastral sınırları üzerinde iptal edilen şuyulandırma işlemi ile oluşturulan imar parsellerinin ve diğer alanların (park, yol, gibi) kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması; 437 parsel sayıl taşınmaz kapsamında çekişmeli imar parseli dışında başka alanlar (imar parselleri, yol, park, vs) varsa, bunlar hakkında da malikleri aleyhine kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil davası açmak üzere davacıya uygun bir süre verilmesi ve açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmesi, taraf delillerinin toplanması, imar uygulamasını gerçekleştiren Belediye de davaya dahil edildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle kaydının terkinine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği iddiasına dayalı tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteği-
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın Türk Borçlar Kanununun 214 vd. maddeleri uyarınca tazmini; birleştirilen dava ise 4721 sayılı T.M.K.’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemlerine-
Objektif sorumluluk halinin varlığının kabulünde tapu sicilinden doğan tüm zararların karşılanması amacını güden Devlet'in tazmini sorumluluğunun, mülkiyetin el değiştirdiği veya mülkiyetin elden çıktığı; yani bir yerin kamu malı niteliğinde orman,mera,yayla,kışlak olması kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle tapu kaydını iptal eden mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlayacağı- Taşınmazın nakil ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihinin değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği tarihin esas alınması gerektiği-
Mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi tayin edeceği duruşmada sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebileceği, mahkeme gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği-
3. HD. 03.04.2017 T. E: 2015/17019, K: 4507-
Davacının ferağ umudunu, kısmi ifanın gerçekleştiği tarihte mi yoksa dava tarihinde mi yitirmiş olacağı; burada varılacak sonuca göre davacının davasını zamanaşımı süresi içinde açıp açmadığı-
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği , bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmaması olduğundan, imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK. mad. 1025 hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde, ecrimisil ve tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsilinin istenildiği, taşınmazın işgali nedeniyle, talep edilen dönemle ilgili ecrimisil bedelinin hesaplanması; yeniden tarımsal faaliyette bulunulabilmesi yönünde arazide yapılması gereken işlemler bakımından, harcama kalemlerinden doğan giderin de uzman bilirkişiler aracılığıyla tesbit ettirilmesinin, taşınmazın işgal edilen bölümünün rayiç değeri de belirlendikten sonra; oluşacak sonuç doğrultusunda davalı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin gerektiği, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, hükmedilecek tazminat miktarının, tecavüze uğrayan yerin rayiç bedelinden fazla olamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.