Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle kaydının terkinine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği iddiasına dayalı tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat isteği-
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın Türk Borçlar Kanununun 214 vd. maddeleri uyarınca tazmini; birleştirilen dava ise 4721 sayılı T.M.K.’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemlerine-
Objektif sorumluluk halinin varlığının kabulünde tapu sicilinden doğan tüm zararların karşılanması amacını güden Devlet'in tazmini sorumluluğunun, mülkiyetin el değiştirdiği veya mülkiyetin elden çıktığı; yani bir yerin kamu malı niteliğinde orman,mera,yayla,kışlak olması kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle tapu kaydını iptal eden mahkeme kararının kesinleştiği tarihte başlayacağı- Taşınmazın nakil ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihinin değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği tarihin esas alınması gerektiği-
Mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi tayin edeceği duruşmada sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebileceği, mahkeme gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği-
3. HD. 03.04.2017 T. E: 2015/17019, K: 4507-
Davacının ferağ umudunu, kısmi ifanın gerçekleştiği tarihte mi yoksa dava tarihinde mi yitirmiş olacağı; burada varılacak sonuca göre davacının davasını zamanaşımı süresi içinde açıp açmadığı-
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği , bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmaması olduğundan, imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK. mad. 1025 hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde, ecrimisil ve tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsilinin istenildiği, taşınmazın işgali nedeniyle, talep edilen dönemle ilgili ecrimisil bedelinin hesaplanması; yeniden tarımsal faaliyette bulunulabilmesi yönünde arazide yapılması gereken işlemler bakımından, harcama kalemlerinden doğan giderin de uzman bilirkişiler aracılığıyla tesbit ettirilmesinin, taşınmazın işgal edilen bölümünün rayiç değeri de belirlendikten sonra; oluşacak sonuç doğrultusunda davalı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin gerektiği, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, hükmedilecek tazminat miktarının, tecavüze uğrayan yerin rayiç bedelinden fazla olamayacağı-
Davalının alacaklı olduğu menfi tespit davası ile kanıtlandığından takip yolu bakımından ortadan kaldırılan icra takibindeki haciz nedeniyle davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceği-
Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmanın Devletin kusursuz sorumluluğunda olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.