Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Tapu kaydının iptalinden (iptal ve tescilinden) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davanın, davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği (iptal ve tescil davası kararının kesinleştiği) tarihten sonra açılabileceği; mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle taşınmaz değerinin tespiti ve taşınmaz üzerinde bir bina var ise, kişinin yapılanmada iyi niyetli sayılıp sayılamayacağının tespiti bakımından bu binanın ne zaman ve hangi aşamada yapıldığının da gözden uzak tutulmamasının gerekeceği-
Yüklenicinin, inşaatı yaparken, BK.nun 41. maddesi (şimdi; TBK. mad. 49) uyarınca komşu taşınmaza verdiği zarardan sorumlu olacağı, arsa sahibinin ise, yüklenici ile aralarında gerçekleştirdikleri aktin ifası sırasında meydana gelen zarardan, TMK.nun 730.maddesi uyarınca sorumluluğu bulunacağı-
Davanın husumetten reddine dair verilen ilk kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden bu davalı yönünden kararın kesinleşmiş olduğu- İİK mad. 5 uyarınca açılan tazminat davalarında kusursuz sorumluluk ilkelerinin geçerli olduğu- Zarar ile zararı doğuran icra memurunun eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunması gerektiği- Keşif esnasında satışa konu dairenin kapalı olması nedeniyle aynı plan ve aynı alan üzerine inşa edilmiş olan yan dairede inceleme yapıldığı ve bu dairenin özelliklerinin belirtildiği, davacının da taşınmazı bu haliyle bilerek satın aldığı, ayrıca davacının ihaleye girmeden önce açık artırmaya çıkan taşınmazı mahalline gidip görmesi ve ihalede buna göre pey sürmesi gerekirken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyerek zararın oluşumunda müterafik (bölüşük) kusurunun olduğu anlaşıldığından, BK. mad. 44 (TBK. 55) uyarınca, önemli ölçüde indirim yapılarak hüküm kurulması gerektiği-
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemi-
Davacının belirsiz alacak davasının bir türü olan kısmi eda külli tespit talepli olarak dava açtığı, bilirkişi raporundan sonra belirlenen alacakları tamamlama dilekçesi ile belirli hale getirdiği, talepler belirli hale getirilerek tamamlanabilir dava şartı olan hukuki yarar gerçekleştiğinden, mahkemece yapılacak işin, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı talepleri hakkında esastan karar vermek olduğu, mahkemece, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının belirsiz alacak davası açılamayacağı, davacının hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bedeli ödenerek satın alınmış ve emanet edilmiş altının iade edilmemesi nedeniyle açılan alacak istemine ilişkin davada; davalının, iş yerinde çalıştırdığı diğer davalının fiilerinden sorumluluğunun, TBK m.66'da düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında olduğu, davalının yargılandığı ve mahkumiyet aldığı ceza dosyasındaki beyan ve ikrarlarının davalıyı bağlayacağı, o halde; bütün davacılar için davalının da sorumlu tutulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.