Taşınmazın taksimi konusunda tahkim sözleşmesi yapılamayacağı -
Borçlu ortağın murisi adına kayıtlı kat irtifaklı üç adet bağımsız bölüm ortaklığının giderilmesinin istendiği davada, kat irtifakı kurulu taşınmazda her bir bağımsız bölümün paydaşlar arasında ayrı ayrı taksiminin mümkün olup olmadığının araştırılması, aynen taksimin mümkün olmaması halinde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekeceği- Davaya kayyım huzurunda devam edilip karara bağlanmış ise de, malikin kim olduğunun veya oturduğu yerin tesbit edilemediği hallerde taraf teşkili bakımından  3561 sayılı Mal Memurları'nın Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümlerine göre kayyım tayin edilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek 3. bir kişinin kayyım atanarak davanın sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta karar verilmemesinin doğru görülmediği; bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasında, mahkemece yargılama giderlerinin taraflardan tapudaki hisseleri oranında alınmasına karar verilmesi ve davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilecek maktu vekalet ücretinin tapudaki payı oranında davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği-
Kat mülkiyetine çevrilmeye elverişli dört katlı kargir apartmanın “aynen taksimi, olmadığı taktirde satışı suretiyle ortaklığın giderilmesi” istemiyle açılan davaya karşı davalının “aynen taksim” istemesinin, “taşınmazın kat mülkiyetine çevrilmesi” istemi niteliğinde olduğu -
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu, bu davalarda davalının da davacı gibi aynı haklara sahip olduğu, bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesinin davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmeyeceği- Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği, taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemeyeceği, keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamayacağı-
Dava konusu taşınmazdaki payların belirlenme şekli ve imar öncesi değer farkı dikkate alındığında taşınmazın satış bedelinin payları oranında paylaştırılmasının, her bir kadastro parselinin imar parseline kattığı değer oranında faydalanması ilkesine aykırılık oluşturacağı- Arsaya isabet edecek satış bedelinin arsa malikleri arasında payları oranında değil, her bir kadastro parselinin imar uygulamasından önceki değeri oranında paylaştırılması kabul edildiğinden ve mahkemece satış bedelinin bu esasa göre dağıtılmasına dair verilen kararda direnilmesinin yerinde olduğu-
Taşınmazda paydaş olmasına rağmen ortaklığın giderilmesi davası sırasında payını devreden ve bu suretle taşınmazla ilgisi kesilen paydaşın, dava sonunda satış bedelinden herhangi bir pay alamayacak olması karşısında davadaki hukuki yararının da pay satış tarihi itibariyle kalktığının kabulü gerekeceği-
Yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdiri ile, taraflardan tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınarak davalılara verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.