Yargılama sonucunda hüküm altına alınacak nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nın 326/2. maddesi uyarınca hesaplanacak yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinden, her bir davalının, dava konusu taşınmazın tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olması halinde tapudaki payları, elbirliği mülkiyetin söz konusu olması halinde ise miras payları göz önünde bulundurularak sorumlu tutulmaları gerekeceği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Dava konusu paya yönelik önalım davasının açıldığı tarih ile önalım bedelinin repo edildiği tarih arasında 2 yıl süre geçtiği dikkate alındığında, önalım bedelini zamanında depo etmeyerek kullanması nedeniyle davacının amacı dışında zenginleştiği- Nemalandırılmayan satış tarihindeki miktarın depo edilmesi nedeniyle enflasyon oranında veya faiz getirisinden mahrum kalınması oranında davalının fakirleştiği, bir tarafın zararına azımsanmayacak derecede çıkar sağladığı, bu durumun dürüstlük kuralına aykırılık teşkil oluşturulacağı- Mahkemece uzman bilirkişiden denetime elverişli şekilde rapor alınarak; resmi senette yazılı satış bedeli ile tapu masraf toplamının, ön incelemesi yapılacak tarihe kadar nemalandırılması halinde ulaşacağı değerlerin belirlenerek, bu miktarın çıkarılarak arada oluşacak farkın da depo edilen önalım bedeline ilavesi suretiyle karar verilmesi gerekeceği-
Temlikin akrabalar arasında satış şeklinde yapılmış olması halinde ise bu kez İçtihadı Birleştirme Kararının aradığı “hibe veya miras hukukuyla ilgili amacı” nın bulunup bulunmadığı hususunun, diğer bir ifade ile akrabalar arasında yapılan her temlikte somut uyuşmazlığın niteliğine göre temlikin hibe veya miras hukukuyla ilgili amaçlarla yapılmış olup olmadığının yöntemince ispatı aranmalı ve ispatı halinde temlikle önalım hakkının kullanılmasının mümkün olamayacağı-
Davaya konu taşınmazların iştirak halindeki mülkiyete konu olması karşısında, davalı tarafça davacı hakkında açılan «paydaşlıktan çıkarılma» davasının eldeki davanın sonucunu etkilemeyeceği ve bekletici sorun olarak ele alınmasının mümkün olmadığı–
8. HD. 05.07.2018 T. E: 2016/5121, K: 15023-
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi gereğince, sicilin aleniyeti ve güvenirliği ilkesi gereği, taşınmazı sicilden ödenen iyi niyetli ikinci el ve ondan sonraki ellerin iktisapları konulabilecektir; oysa, birinci el durumunda olan kişinin iktisabı gerçeği yansıtmayan ve hukuken korunmasına olanak bulunmayan belgeye dayalı olması ve yolsuz tescil niteliği takması sebebiyle TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan istifadesine yasal açıdan cevaz olmadığı-
Evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallardan olan dava konusu şirketin eşler arasındaki tasfiyesi sırasında, şirketin mal rejiminin sona erdiği andaki durumuna ve niteliğine göre beklenen değeri, Tüketici Fiyat Endeksi nazara alınarak tasfiye tarihindeki sürüm değeri göz önünde bulundurularak bir sonuca varılması gerektiği- Aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği-
Şuf'a hakkının kullanılmasından önce zamanaşımı işlemeyip; zamanaşımının bu tarihten başlatılmasının gerekeceği-
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre kat mülkiyeti ancak tek bir parsel üzerinde bağımsız olarak kurulabileceğinden, böyle bir toplu yapıda Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.