Uyuşmazlık; somut olayda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü ve nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..
Boşanma dosyası içeriğinden ve eldeki dosyadaki tanık beyanları ile internet üzerinden yapılan yazışmalardan davacının eski eşi ile davalı arasında bir ilişki olduğu ve bunun aile mahkemesince boşanma sebebi olarak kabul edildiği, bu durumda, davacının kişilik haklarına saldırı söz konusu olduğundan, yukarıda anlatılan hususlar gözetilerek, boşanma davasında hüküm altına alınan tazminat ile tahsilde tekerrür olmamak üzere uygun tutarda bir tazminat ödetilmesi gerekeceği-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/17580, K: 5766-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmakta olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Yargılama giderlerinin haksız çıkan taraftan alınması gerekeceği-
Medeni Kanunun 134. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için, tamamen ya da hiç kusursuz olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber; boşanmaya karar verilebilmesi için, evlilik birliğinin devamı beklenemeyecek derecede sarsılmasının yanında, davalının az da olsa, belli bir kusurunun varlığının ve bunun ispatlanmasının kaçınılmaz olduğu-
Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığının, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin anlaşıldığı, o halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddinin doğru görülmediği-
Toplanan delillerle davalı-davacı kocanın ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığının, ailesi tarafından baba evine bırakılan eşini bir daha aramadığının ve birlikte yaşamaktan kaçındığının anlaşıldığı, bu halde taraflar arasında kocanın kusurlu davranışlarıyla oluşan ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Karşılıklı Boşanma
Kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, ona tehdit ve hakarette bulunduğu, eşini ortak konuttan kovduğu; buna karşılık kadının da birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine hakaret ve aşağılama içeren sözler söylediği anlaşılmakla boşanmaya neden olan olaylarda kusurun ağırlığı kocada olmakla birlikte, taraflar arasındaki bu olayların yıkıcı etkisi karşısında, evliliğin devamında yarar kalmamış ve kocanın boşanma davası yönünden TMK. mad. 166/2. koşullarının oluştuğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.