Dava konusu taşınmaza kazı çalışmaları nedeniyle fiilen el atıldığı, davacı malikin taşınmazdan yararlanamadığı, fiili kullanımını engellendiği dikkate alındığında, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği-
MK’nun 1007. Maddesinde düzenlenen zararın, taşınmazın tamamen davacının elinden çıktığı günde gerçekleşmiş olacağı, taşınmaz değerinin saptanmasında emsal metodunun uygulandığı durumlarda emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın DOP düşülmüş imar parseli olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin davada, dava tarihi itibari ile davalılardan M.. B..’nın davacının taşınmazında fiili kullanım durumunun olup olmadığı, bilirkişi raporunda sözü edilen duvarın kim tarafından yapıldığı Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesinde alınan raporda C harfiyle gösterilen sundurmanın tamamen yıkılıp yıkılmadığı hususlarında ek rapor alınarak müdahale hususunun açıklığa kavuşturulup sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce ödenip ödenmediği tespit edilip, ödenmemiş ise bedelin tamamına davadan 4 ay sonrası için, ödenmiş ise sadece fark bedele faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz kararı verilmesinin doğru olmadığı-
8. HD. 20.03.2019 T. E: 2018/9764, K: 2944-
Satış esnasında sunulan projede, sözleşmede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkin davada, kat maliklerinin mülkiyetinde olacağı taahhüt edilen yeşil alanın kamuya ait parseller üzerinde bulunmasının, davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadıkları, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği sabit olup konut satışlarında zaman aşımı süresi beş yıl olarak öngörülmüş olup bu durumda malı teslim aldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde 4077 sayılı Kanun’a dayanarak dava açılabileceği-
2863 Sayılı Kanun'un 5.maddesi gereğince taşınmazın SİT alanı olarak ilanı ve imar planında belirtilen yasadan kaynaklanan kısıtlamaların, kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığını kabule elverişli olmadığı-
Mahkemece tespit dışı nedeni, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, imar durumunun açıklığa kavuşturulmasının, 3402 sayılı Yasa’nın 17. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinin, toplanan tüm delillerin değerlendirilmek suretiyle davacı yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesinin gerekeceği-
Kamulaştırma tarihi itibariyle, taşınmazın Sit Alanı içine alınması yönünde verilmiş bir karar bulunmamakta; sonradan alınan ve bilahare iptal edilen bu yöndeki kararın, görülmekte olan dava bakımından sonuca herhangi bir etkisinin bulunmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.