Davacı kadın tanıklarından A.K.’nun dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği ve mahkemece de bu tanığın dinlenmesi için davacıya kesin süre verilmediği halde, eksik incelemeyle davanın kabul edilip boşanma ve fer’ilerine hükmedilmesinin hukuki dinlenilme hakkını (HMK.Md.27) zedeleyen önemli bir usul hatası olduğu-
Mirası reddeden mirasçı yönünden mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçeceği nazara alınarak, mirası reddedenin hak sahiplerinin tespiti ile onların da davaya dahil edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mirasbırakan hakkında alınan ihtiyati haciz kararına dayanılarak, ihtiyati haciz kararını vermiş olan mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinde, mirası red süresi içinde de, mirasçılar hakkında icra takibi yapılabileceği-
Mirasçı kesin şekilde mirasa sahip çıkacak davranışlar içine girip tasarrufta bulunduktan sonra, hükmen ret talebinde bulunamayacağı-
İleri sürülen hususlar İİK'nun 133. madde kapsamında yer almadığından icra müdürlüğünce satışın iptali yönünde işlem tesisinin mümkün olmadığı, İİK.nun 135/1. maddesi uyarınca ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürünün, taşınmazın alıcı adına tercihi için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazacağı, buna göre icra müdürünün görevinin yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibaret olduğu-
Dava konusu tasarrufun tarafı olan şirketin borçlu ve eşine ait olması, şirketin tasfiye aşamasında olması, borçlunun terekesinin mirasçıların mirası reddetmesi nedeniyle iflas hükümleri gereğince tasfiye aşamasında olması, lehine tasarrufta bulunulan kişilerin borçlunun kardeşi ve eniştesi olması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde iptali istenen davacının dava konusu alacağının davalı şirketten olan alacağı olarak değerlendirilmesi, taraf delillerinin toplanması tasfiye davasının sonucu beklenerek diğer dava önkoşulları yönünden dosyanın incelenerek varlığı halinde İİK. mad. 278, 279,  280, 283/2 kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mirasın, kayıtsız şartsız red edilebileceği–
TMK'nun 617.maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptali davasının, borçlu mirasçının mirası reddettiği günden itibaren altı aylık süre içinde açılması gerekeceği-
Terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-
Terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddine ilişkin davada; ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılacağı; (TMK. md. 605/2) mirasçıların, TMK'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zimnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilecekleri; TüMK'nun 606. maddesinde belirtilen sürenin bu davada uygulanmayacağı; davanın alacaklılara husumet yöneltilerek görüleceği; bu davada yetkili mahkemenin alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesi olduğu - Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu -

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.