Mirası ret süresi içinde mirasçıların bahsi geçen eylemleri yapmış olmasının mirası sahiplenme anlamına geleceği ve artık mirası ret hakkının düşeceği-
Mirasçınınn murisin mirasını reddettiğini iddia ederek genel mahkemelerde dava açtığı, İİK mad. 68 uyarınca icra mahkemesince terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmesi için borçluya süre verilmesi gerektiği-
Mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılmasının, vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da iznine tabi olduğu (TMK. mad. 463/5)-
Mirasın hükmen reddi (TMK. mad. 605/2) istemine ilişkin davada, "davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığını araştırılarak" davanın kabulüne karar verildiği göz önünde bulundurularak, yargılama gideri ve harçtan "davalının" değil, "davacının" sorumlu tutulması gerektiği-
Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılacağı, mirasın reddedilmiş sayılması için mahkemenin, miras bırakanın ölümü tarihi itibarıyla borç miktarı ile mirasın açıldığı tarih itibarıyla malvarlığı değerlerini ve davacıların mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığını sorgulaması gerektiği-
HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu-
Murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu doğuran "mirasçılar, mirabırakanın ölümü ilemirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" şeklindeki (TMK. m 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türü olduğu, bu niteliği gereğince maktu harca tabi olduğu ve kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca açılan mirasın hükmen reddine ilişkin davalar sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmeyip; bu davalara HMK'nun 213 maddeleri uyarınca asliye hukuk mahkemelerinde bakılması gerekeceği-
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılmasının gerektiği, icra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğunun kabul edileceği, aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, mirasbırakanın tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak ölüm günü itibariyle terekenin aktifinin belirlenmesi, bunların ölüm tarihi itibariyle borçlarını karşılamaya yeter miktarda olup olmadığının objektif olarak tespiti ve murisin, terekesinin aktifi belirlenirken murisin adına kayıtlı araçların murisin ölüm tarihi itibarıyla değerlerinin dikkate alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken bu yönler nazara alınmadan, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.