Dava dosyasında mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve davada ispat yükünün davalı 3. kişide bulunduğu gözetilerek, taraflarca sunulan delillerin bu eksende değerlendirilmesi ve haciz sırasında hazır bulunan kişinin davalı şirket ve takip borçlusu şirketle olan bağlantılarının karar yerinde tartışılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansının dava şartı olarak nitelendirilemeyeceği, delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmamasının davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmeyeceği, tarafın belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılacağı, başka ifade ile delil ikamesine yönelik avans isteniyor ise HMK.’un 115. maddesine göre değil, 324. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği-
Feshin geçersizliği ve işe iade davasında, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu takdirde, her iki işverene birlikte dava açılmasında işçi açısından yarar olduğu- Muvazaa olmadığı sürece, alt işveren işçisi ile ilgili davada istemin ve verilecek kararın, feshin geçersizliği ve işe iade yönünden alt işveren, ancak feshin geçersizliğine bağlanan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden her iki işverenin birlikte sorumluluğu kapsamında olması gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin davada, mahkemece, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defterleri getirtilerek ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile borçlu tarafından üçüncü kişiye depolama hizmeti verildiğinin iddia edildiğine göre borçlu ile 3. kişi arasında depolama faturaları düzenlenip düzenlenmediği ve varsa depolama bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü tahsilat makbuzları, tartı ve mal giriş fişleri esas alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak, haczedilen menkullerin davacının dayandığı belgelerde belirtilen menkuller olup olmadığının belirlenmesi, ayrıca davacı 3.kişi menkulleri dava dışı bir kişiden sözleşmeye istinaden satın aldığını beyan ederek buna ilişkin hacze konu menkullerin bulunduğu kasaların üzerinde bu kişinin isminin yazılı olduğunu iddia ettiğine göre davacının iddialarının davacının sunduğu belgeler, resimler nazara alınarak doğruluğunun belirlenmesi, öte yandan borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden cari ilişki olup olmadığı hususlarının duraksamaya ver vermeyecek şekilde tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Çekin keşide tarihindeki düzeltme ile ilgili paraf imzalarının keşideci davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme ile bu konuda imza incelemesi yaptırılması gerekirken, hazırlık tahkikatı sırasında Cumhuriyet Savcılığınca alınan rapora itibar edilerek eksik inceleme ile karar verilemeyeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “davalı şirket vekili tarafından dava konusu çeklerin ilerde teslim edilecek mallara karşılık avans olarak alındığının kabulü karşısında, ispat külfetinin davalı şirkette olduğu ve avans olarak alınan çekler karşısında mal teslim olgusunun kanıtlanamaması nedeniyle davacının davalılara borcu olmadığının tespitine, dava konusu çeklerin davalılardan alınarak davacıya teslimine, 3. şahısların talep haklarının ortadan kalkmasına sebebiyet vereceğinden, davacının iptal talebinin reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişi her ne kadar üçüncü kişi şirketin yetkilisi olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş ise de, dosya arasında bulunan vekaletnameden, istihkak iddiasında bulunanın T.C. sınırları dahilindeki gayrımenkulleri satma, araç satış ve alım işlemleri ile hesap açma ve para çekme, vergi ve muhasebe işlemleri yapma, elektrik, doğalgaz, telefon ve su bağlatma, abonelik iptalleri, ADSL abonelik ve devri işlemleri gibi konularda yetkili olduğunun anlaşıldığı, üçüncü kişi şirketi idari olarak temsil etme yetkisinin bulunmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunulmadığı gözetilerek, davacı alacaklının istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Tazminat davası-
Davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış ve Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları gerçekleşmediğinden, manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Dava konusu senedin ihdas hanesi bölümünde ihdas nedeni yazılı değilse talilden söz edilemeyeceğinden, davacının, bononun teminat amacıyla düzenlendiği iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.