Kambiyo senedinden kaynaklanan borç nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin davada ispat yükü kendisinde olan ve kambiyo senedinin tehdit ile ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden taraf olan davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı- İcra takibi HMK 209 uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile durduruduğundan davalı lehine tazminata hükmedileceği-
Kambiyo senedine karşı borçlu olmadığına dair iddiada bulunanın ispat külfetinin davacıda olduğu,davalının imzası bulunmayan protokolün yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği ve mahkemece tanık deliline başvurulamayacağı-
Feshin geçersizliği ve işe iade talebine ilişkin davada, davalı işveren tarafından alınan işletmesel karar olup olmadığı, bu kararın tutarlı bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığının belirleneceği-
Alacaklının, takip dayanağı bonoda borçlu aval verene atfen atılı imzanın onun eli ürünü olduğunu itiraz halinde ispat etmek zorunda olduğu, mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu gözönünde bulundurularak, öncelikle imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin alacaklının elindeki deliller sorulup, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması yönünde işlem yapıldıktan sonra İİK'nun 170. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ispat yükünü tersine çevirerek alacaklı yerine borçlu tarafa kesin mehil verilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu- Somut olayda mahkemece, 'senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığına' ilişkin kesin kanaat içeren bilirkişi raporu alındığı halde, borçlu aleyhine karar verildiği anlaşıldığından; mahkemece, 'alınan bilirkişi raporu doğrultusunda İİK'nun 170/3.maddesi uyarınca borçlunun imzaya itirazının kabulüne' karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içeren bilirkişi raporunun aksine 'itirazın reddi' yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Akdi ilişkinin teminatı olarak verilen teminat mektupları, teminat altına aldıkları alacağın varlığının saptanması ve talep edilmesine rağmen ödenmemesi halinde kendisine müracaat edilecek unsurlar olup; davalının nakde tahvil ettiği teminat mektubu bedeli kadar davacıdan alacaklı olduğu, bir başka deyişle mal teslim ettiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
22. HD. 04.10.2018 T. E: 2017/30349, K: 21096-
İş akdini işçinin kendisinin feshettiği davada, ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığından mahkemece bu talebin reddinin gerekeceği- Mahkemece, ilke kararındaki kriterlere göre emsal ücret araştırması yapılarak, banka kayıtları getirtilerek, diğer delillerle birlikte değerlendirerek davacının ücretini belirlemek ve buna göre diğer alacakların da hesabını yapmak olduğu-
Haczin 3. kişinin ticaret sicilde kayıtlı iş yeri adresinde yapıldığı, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi veya ortağı hazır olmadığı gibi, borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığına göre mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, davanın İİK m. 96 gereğince 3. kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.