İtirazın iptali davası-
Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Davalı, dava konusu senetlere ciro yoluyla hamil olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK'nın 778. maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken TTK'nın 687. maddesine göre düzenleyen ile lehtar arasındaki doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ilerin (somut olayda ödeme def'inin) hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun kanıtlanması gerekeceği, burada ispat yükü davacı tarafta olup davacının bu hususu tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda “senetteki imzanın borçlunun elinden çıktığının kabulü mümkün görülmemiştir “şeklinde görüş sunulmuşsa da, mukayeseye esas alınan belgelerin tamamının senedin tanzim tarihinden sonrasına ilişkin belgeler olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine elverişli olmadığı- Alacaklının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi değerlendirilerek dilekçesinde belirttiği belgeler toplanıp yeniden rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Mahkemece, gerekirse davacı taraftan icra dosyalarının bulunduğu yer ile ilgili açıklama alınıp, davalının gönderdiği dosyanın 135 sıra numarasında bildirilen icra dosyaları ile ve ayrıca bilirkişi ön raporunda belirtilen ve Çivril'de olmaları kuvvetle muhtemel olan icra dosyaları Çivril İcra Müdürlüğü'nde ise buradan; başka yer İcra Müdürlüğü'nde olması halinde ise usulüne uygun bir kesin süre verilmek suretiyle alınacak masraf ile bulundukları yerden getirtilerek, bilirkişi incelemesine verilip ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, icra dosyalarının bulunduğu yerin açıklanması ve başka yer icra müdürlüğünde ise getirtilmesi için masraf yatırılmak üzere davacı tarafa usulüne uygun olarak kesin süre verilmeden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının, HMK'nın 31. (HUMK'nın 75/2,3) maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevine uygun düşmediği-
Haciz borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapılmış olduğundan mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu- İspat yükü üzerinde olan davacı üçüncü kişi şirketin ve borçlunun usulüne uygun tutulan defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda mahcuzlara ilişkin olarak sunulan fatura bedelinin davalı borçlu şirkete çekle ödendiği ve borçlu şirketin de aldığı çek ile kredi borcunu ödemiş olduğu, dolayısıyla aralarında gerçek bir satış ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından, üçüncü kişi davacının karinenin aksini ispat ettiği-
Harici taşınmaz satış sözleşmesinde belirlenen satış bedeli ile cezai şartın iadesi istemi-
Kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ücret, izin, genel tatil ile vergi iadesi alacaklarının ödetilmesine-
Kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine-
Davacının «ödünç olarak verdiğini» iddia ettiği parayı, davalının «ödünç olarak değil de, yaptığı hizmetlere karşılık aldığını» ikrar etmesi halinde, ödünç ilişkisini kanıtlama yükümlülüğünün davacıya düştüğü–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.