Hasılat kirası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemi-
Davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin olup da dosya kapsamında yer almayan tüm tedavi belgelerinin toplanması; daha sonra, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından, kaza ile illiyet bağı kuracak şekilde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre yetkili Sağlık Kuruluşundan davacının maluliyetini belirleyen denetime elverişli rapor alınması ve oluşacak sonuca göre davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak (yeni maluliyetin yüksek çıkması halinde, önceki maluliyet oranı ve eski hesap verileri kullanılarak) karar verilmesi gerekeceği- Hükme esas alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı çeliştiğinden, bu hali ile eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyasının tümü (bir kısım belgeler dosyada) getirtilerek, kaza tespit tutanağı, Hakem yargılamasında alınan trafikçi bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur raporu irdelenmek suretiyle, İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Ana Bilim Dalından oluşturulacak Heyetten, kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Otogaz bayilik lisansına ilişkin davalı şirketin kullanımı ruhsata dayalı yasal bir kullanımı olduğu ve bu kullanım nedeniyle zararı olduğunun iddia eden davacı petrol ofisi akaryakıt istasyonu ve Aygaz LPG istasyonu işleten kişinin zararının iptal konusu işlemleri yapan idarelerin sorumluluğu ile ilgili olduğu-
Evli bir erkeğin evli olduğunu bilerek gönül ilişkisine ve giderek cinsel ilişkiye giren kadının evli erkeğin eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilmeli ve davacı eş lehine manevi tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
Hastalık ile ölüm arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğu hususu ispatlanamadığından, poliçe tanzimi sırasındaki beyan yükümlülüğünün kasten ihlal edilmemiş olduğu- Sigortalının kasıtlı olarak sağlık durumunu gizlemesi haricinde eğer sigortacının sorumluluğunu ağırlaştıran ve daha fazla prim almasını gerektiren bir halin varlığında teminatın indirilmesi gerektiği- Murisin bu hastalığının belirtilmesi halinde ödenmesi gereken prime göre proporsiyon hesabı yapıldığı, sigortalı muris tarafından bildirilmeyen mevcut hastalık ve rahatsızlıkların, sigorta şirketi tarafından bilinmesi halinde %100 ilave sürprim talep ve tahsil edilebileceği-
Go-Kart adı verilen araçla geçirdiği kaza neticesinde malûl kalacak şekilde yaralanma nedeniyle açılan tazminat davasında, rüzgarın uçurabildiği uzun saçlı ve giysili sürücüler konusundaki tedbirlerinin yetersiz olduğu, bu konuda işletmenin ve çalışanların gerekli dikkati ve özeni göstermediği, Hobi Karting Pist Talimatlarını tam olarak yerine getirmediği, işletmeci tarafından sürücülere dağıtılması ve hobi go-kart faaliyetinde dikkat edilmesi gereken asgari unsurları belirten el broşürünün verilmediği, güvenlikle ilgili uyarı ve ikaz işaretlemelerinin yetersiz kaldığı, kullanılan go-kartların üstünde görünebilecek şekilde güvenlikle ilgili bilgiler uyarı ve ikaz içeren sticker yapıştırılmadığı, araçın sürücüye verilmesinden önçe imzalı bir sorumluluk beyanı alınmadığı, olayın meydana gelmesinde davalı Belediyenin %60, davalı şirketin %20, davacının ise bonenin tam olarak tutmaması nedeniyle saçlarını kask ile bone arasına sıkıştırması nedeniyle %20 kusurlu bulunması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Kurum zararı nedeniyle tazminat ödetilmesi istemine ilişkin davada; davalı müdür vekilinin görev yaptığı PTT Merkezine bağlı bulunan PTT Şubelerinden para, para niteliğindeki diğer değerler ve postaları, öğlen ve akşam saatlerinde olmak üzere günde iki defa merkeze tahsis edilen ve ring seferlerinde kullanılan içinde çelik kasada bulunan araçla teslim alarak merkez şubeye getirdiği, buna rağmen meydana gelecek zararları önlemek için görevinin gerektirdiği azami özen ve dikkati göstermediği, aksine para ve diğer kıymetli değerleri elinde taşımak suretiyle çalınmasına sebebiyet vermek şeklindeki eylemi ile olay arasında uygun illiyet bağı bulunduğu; "davacı kurum tarafından teslim alınan para ve diğer değerlerin araç içinde bulunan çelik kasaya kilitlenmesi hususundaki ... sayılı emrin davalıya tebliğ edilmemesi, davalının birlikte ringe çıktığı güvenlik görevlisinin görev emrinin ve İl Jandarma Komutanlığından alınması gerekli izin belgelerinin bulunmaması, kurum müfettişinin raporunda davalının herhangi bir kastının bulunmadığının belirtilmesinin", ancak indirim nedeni olacağı gözetilerek tazminatın kapsamının belirlenmesi gerektiği-
4. HD. 29.05.2023 T. E: 2022/1237, K: 7098
Davacı avukatların vekil olarak görev almadıkları icra dosyasından akdi ve karşı yan vekalet ücreti talep etmelerinin kanunen mümkün olmadığı- Azleden tarafın, azlin haklı olduğunu ispatlaması gerektiği, davacı avukatların yalnızca kısmi dava açmalarının başlı başına haklı azil sebebi sayılamayacağı- Avukatlık sözleşmesinde ''davanın neticelenmesi sonucu ortaya çıkan değer'' ibaresinden, davacı avukatların, davalı müvekkili adına takip ettiği dava dosyasında dava değeri olarak belirtilen ve mahkemece hüküm altına alınan miktarın anlaşılması gerektiği, dosyada yapılan keşif sonucu belirlenen ancak dava ıslah edilmediği için mahkemece hüküm altına alınmayan meblağ üzerinden akdi vekalet ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğu-
Enflasyon ve buna bağlı olarak oluşan döviz kuru, mevduat faizi, Hazine bonosu ve devlet tahvili faiz oranlarının sabit yasal ve temerrüt faiz oranlarının çok üstünde gerçekleşmesi, borçlunun yararlanması, alacaklının ise zarara uğraması sonucunu doğurduğundan borçlunun borcunu süresinde ödememekte, yargı yoluna başvurulduğunda da yargı süresini uzatma gayreti göstermekte; böylece yargı mercilerindeki dava ve takipler çoğalmakta, yargıya güven azalmakta, kendiliğinden hak alma düşüncesi yaygınlaşarak kamu düzeni bozulmakta, kişi ve toplum güvenliğini sarstığı- Mülkiyet hakkı kapsamındaki alacağının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşıldığından başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiğinden mahkemelerinin başvurucunun zarara uğradığını ayrıca ispatlaması gerektiği yönündeki katı yorumu nedeniyle somut olay bakımından kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.