Davanın açıldığı tarihte dava konusu edilen pay henüz davalı adına kayıtlı olduğundan, davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmayacağı-
Şufa bedelinin (satış parası ve giderlerinin) mahkeme veznesine yatırıldığı tarihten sonrası için (şufa hakkına konu olan payın nefi ve hasarının alıcıya intikal etmiş olması nedeniyle) kullanım kötü niyetli olmadığından ecrimisele hükmedilemeyeceği; şayet, ecrimisil şartlar oluşmuş ise, ancak dava konusu parsellerdeki hisselerin eldeki davanın davacısı (şufa davasının davalısı) adına kaydedildiği tarihten başlamak üzere, şufa bedelinin mahkeme veznesine yatırıldığı tarihe kadar geçen süre için ecrimisile hükmedilebileceği-
Önalıma konu resmi satış senedi içeriğinde satış bedeli 60.000 TL olarak kararlaştırılmış ise de; davanın açıldığı tarihten önce alıcı taraf ilgili kuruma başvurarak tapuda belirttiği satış bedelini 250.000,00TL olarak tashih edip buna ilişkin eksik harcı tamamladığı -dosyada bulunan 05.05.2015 tarihli tahakkuk fişinden- anlaşılmakla mahkemece resmi satış senedindeki bedel olarak, tapu harcına yönelik düzeltilen miktarın depo edilmesi için davacı tarafa uygun süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece takasa konu olan her iki taşınmazın ehil bilirkişiler kanalıyla mahallinde keşfinin yapılarak gerektiğinde emsalleri de tespit edilerek bilirkişilerden her iki gayrimenkuldeki trampaya konu hisse bedellerinin tapu işlem tarihindeki değerlerinin tespiti, daha sonra satış konusu olan 11 parseldeki 13/64 paya ait akit tablosunun da getirtilerek delillerin hep birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunulması halinde bu iddianın kanıtlanmasının gerekeceği; bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
TMK'nın 826. maddesi hükmü uyarınca tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedlien bağımsız ve sürekli nitelikte bulunan üst hakkındaki payın üçüncü bir kimseye satılması halinde önalım hakkına konu teşkil edeceği-
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen ve inşaat bilirkişi raporları ile keşif mahallinde dinlenen tanık beyanlarından dava konusu taşınmazda 3 bağımsız bölümlü bina bulunduğunun, davacı ve davalının binada ayrı ayrı kullandıkları bağımsız bölümler olduğunun anlaşıldığı, bu durumda önceki malik zamanında bu kullanım şekline itiraz etmeyen davacının önalım hakkını kullanmak istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı olduğu, hal böyle iken; mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksimin varlığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
E.ya ait bir hüküm içermeyen ilâmın (hakkında takip yapılan aleyhine verilmiş bir tahsil hükmü varmışcasına) icraya konulamayacağı–
Dava konusu taşınmaz ile ilgili davalı tarafın fiili taksim savunmasının araştırılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi,eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekeceği, davalı taraf eylemli paylaşma iddiasını kanıtlamakla yükümlü olup, eylemli paylaşma savunmasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabileceği-
Bir kimsenin, başkasını arazisine bitki dikmesi halinde, “haksız inşaat” hakkındaki MK. 722 vd. maddelerine göre, bu kişinin tescil iste-minde bulunabileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.