Harç ve kesinlik sınırına ilişkin düzenlemelerin kamu düzeni ile ilgili bulunduğu ve hâkim tarafından re’sen gözetilmesi gerektiği- Somut olayda, dava değerinin dava dilekçesinde 5.000 TL olarak gösterildiği, mahkemece keşif yapılmaksızın karar verildiği, bu nedenle davaya konu taşınmazın değerinin belirlenmediği anlaşıldığından temyiz sınırı ve kanun yolu denetimi bakımından davaya konu taşınmazın değeri keşfen belirlenip dava değerinin saptanması ve bu değer üzerinden varsa eksik harç tamamlanarak kanun yolu denetiminin açık olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Davacının artırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulamayacağı- Harçtan muaf olmamasına rağmen, harçla sorumlu tutulmamış olmasının hatalı olduğu-
Dava dışı firmadan konut satın aldığını, bedelini davalı emlak komisyoncusuna ödediğini ancak konutun kendisine devir ve teslim edilmediğini ileri sürerek ödediği paranın davalıdan tahsiline-
İşe iade davasının ön koşulları yönünden bir eksikliğin bulunmadığı- Kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir hususa rastlanmadığı- Davalıların tüm istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, Hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği,- İstinaf başvurusunun esastan reddi-
Mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak ...... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan bu davada adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, öncelikle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında verilen kararın nasıl kurulması gerektiğine, kabule göre ise 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine ve uygulanan toplu iş sözleşmesi ilgili hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep konusu fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkindir...
İcra dosyasında alınan bilirkişi raporunda, haczedilen malların tarihi eser niteliğinde olduğu, vasıf ve yapıları gereğince satışa konu edilemeyeceklerinin, ilgili antikaların yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğu gibi, eserlerin Anıtlar Müzeler Genel Müdürlüğü Türk ve İslam Eserleri Müzesinde sergilenmesi gerektiğinin bildirildiği, bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayeti kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğundan, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda her ne kadar satışı vaad edilen taşınmazın bedeline hükmedilmiş ise de; mahkemece, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı tartışılarak sonuca varıldığından, ilamın bu hali ile kesinleşmeden infaz edilemeyeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405, 406 ve 408. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme ve yaşlılık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemi-
İcra takibine dayanak ilamın, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediğini, dosya içerisine sunulmuş tehiri icra kararı ve mehil vesikası bulunmadığından takibin devamında ve yapılan işlemlerde isabetsizlik bulunmadığını, 15 nolu parsele ilişkin olarak taşınmaz muhammen bedelin üzerinde satıldığından İİK 134/2 maddesi gereğince açılan davada davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu taşınmaz yönünden mahkemenin davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığını, diğer taşınmaz yönünden davacı vekiline usulüne uygun satış ilanı ve kıymet takdirinin tebliğ edildiğini, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmiş ise de, İİK 128/a maddesi gereğince delil avansı yatırılmadığından, kıymet takdirine itirazın reddine karar verildiğini, verilen kararda isabetsizlik bulunmaması nedeni ile davacının kıymet takdirine yönelik iddialarının artık eldeki davada incelenmesinin mümkün olmadığını, ihalede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus da bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.