Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Dava konusu taşıma sözleşmesinin hukukî imkânsızlık nedeniyle geçersizliğinde, tarafların faaliyette oldukları taşıma sektöründe basiretli davranma yükümlülüğü altındaki bir tacir olarak bilinmesi gereken hususların niteliği de göz önüne alındığında, geçersizliğe dayalı olarak ortaya çıktığı iddia olunan zarardan, davalı taşıyıcının kusurlu davranışının bulunmaması nedeniyle sözleşme öncesi sorumluluk kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının kabulünün gerekeceği-
Evlenmenin iptaline ilişkin davada, mahkemece, tüm dosya raporlarla birlikte, gerektiğinde davalının da birlikte Adli Tıp Genel Kuruluna sevk edilerek, raporlar arasındaki çelişkinin kanuna uygun olarak giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyiniyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemeyeceği-
Fesih davasının, fesih sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı ay içinde açılması gerekeceği–
Davalı tarafından açıldığı belirtilen nüfus kayıt tashihine ilişkin dava evlenmenin butlanı davasının sonucunu etkileyeceğinden, mahkemece; nüfus kayıt tashihine yönelik davanın bekletici sorun yapılması gerekeceği-
Kamu adına mutlak butlan sebebine dayalı olarak evliliğin iptali isteminde bulunan Cumhuriyet Savcısının (TMK. md. 146/1) duruşmalara katılımı sağlanmadan yargılama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olması gerekeceği-
Müteveffanın hastalığı ile ilgili tedavi gördüğü kurumlardan gerekli evraklar celp edilerek, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesi ve müteveffanın evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı yönünde rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 83. maddesinin 1. fıkrasındaki üç aylık hak düşürücü sürenin iptal edilebilir kararlar için öngörülmüş olduğu; yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayılan kararlar acısından birinci fıkradaki hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı-
Fiilen beraber yaşama tarihinin evlenme tarihi olarak kabul edilemeyeceği, evlenmenin, tarafların evlendirme memuru önünde sözlü ola-rak iradelerinin açıkladıkları andan, itibaren hukuken var sayılacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.