Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulabilmesinin olanaklı olmadığı-
Takibe konu bonolarda borçlunun lehdar ciranta olmasına rağmen 31.03.2013 vade tarihli bono için, 2 iş günü çektikten sonra 03.04.2013 tarihinde ödememe protestosu düzenlendiği, buna göre alacaklının, itiraz eden lehtar cirantayı, 31.03.2013 vade tarihli bono yönünden, takip hakkının bulunmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, bu husus re'sen gözetilerek, 31.03.2013 vade tarihli bono için, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan belgenin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmediğine ilişkin şikayetin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekeceği-
Şikayete konu dayanak ilamın ortadan kalkması sebebiyle şikayetin konusunun kalmadığı düşünülerek, konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Alacak ve menfi tespit davası-
Sadece şirket yetkilisi adına vekaletnamesi bulunan avukatın borçlu şirket adına yaptığı itirazın, mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekeceği-
Takibe konulan senedin vade tarihinde tahrifat yapılıp-yapılmadığı konusunda bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
HUMK. 193 (şimdi; HMK. 20) gereğince, yasal süresi içinde, icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmiş olması halinde, bu icra dairesinde yapılan ikinci takibin birinci takibin devamı niteliğinde olduğu ve zamanaşımı süresinin önceki takiple kesilmiş olacağı (buna karşın; önceki takip dosyasının HUMK. 193’deki (şimdi; HMK. 20'deki) yasal süreden sonra yetkili icra dairesine gönderilmesi halinde, bu icra dairesindeki ikinci takibin, yeni takip sayılması gerekeceği ve zamanaşımı süresinin bu takiple kesilmiş olacağı) —
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
Faizsiz ve süresiz olarak kurulmuş olan ipoteklerde, borcun muaccel hale gelmesinin borçlunun temerrüde düşürülmesine bağlı olduğu, bu durumda borçlunun ihtar ile temerrüde düşeceği ve alacaklının ihtardan itibaren temerrüt faizi isteyebileceği -Daha önce alacaklının ihtar göndermemiş olması halinde, borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliğ ile temerrüde düşeceği ve bu tarihten itibaren temerrüt faizi ödemekle yükümlü olacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.