Takibin tümüne yapılan itirazın kısmen kabul edilmesi halinde, takibin iptal edilmeyen bölümü için, inkâr tazminatı isteminde bulunmuş olan alacaklı lehine inkâr tazminatı hükmedilmesi gerekeceği–
Bono bedelinin hem yazı ve hem de rakamla gösterildiği durumlarda, bu iki bedel arasında fark bulunması halinde, yazı ile gösterilen bedele itibar olunacağı (TTK. 676)-
Takip talebinde borçlu «...Restoran» olarak gösterilmiş olmasına rağmen, adı geçen borçlunun şirket ünvanı açıklanmak suretiyle, borçluya ödeme emri gönderilmesi isteminde yasaya aykırılık bulunmadığı–
İİK. 71/son (ve İİK 33a) uyarınca, «icranın geri bırakılmasına» yerine «ödeme emrinin iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği–
Takip konusu çekteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti alacaklıya ait olup, alacaklı vekili tarafından, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin, imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme de bulunmadığına göre, mahkemece, bu konuda uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti bulunmadığı halde, mahkemece tebligatın usulsüz olduğu, dolayısıyla itirazın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelendiği görüldüğünden; takibin kesinleşmesinden önceki döneme ait itfa itirazı yasal yedi günlük sürede yapılmadığına göre mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekeceği-
TTK'nun 687. maddesi hükmü gereği keşideci borçlunun, lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri (senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile 4077 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını) takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği hususu nazara alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İstem sahibi borçlu tarafın şikayetleri borca itiraz niteliğinde olduğundan, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca duruşma açılıp, taraflara diyecekleri varsa delilleri sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Vekil aracılığı ile takip edilen işlerde, geçerli bir vekâletname bulunmasının (temsil yetkisi) ve bunun mahkemeye verilmesinin dava şartı olduğu ve yargı mercilerinin davayı taraflar adına takip eden avukatların vekâletnamelerinin ya da yetki belgelerinin varlığını araştırmak durumunda olduğu, Harçlar Yasası’nda yetki belgesi ibrazından harç alınacağına dair bir hüküm getirilmediği gibi vekâletname ve yetki belgesinde vekâlet pulunun mevcudiyetinin dava şartı olduğuna ilişkin de bir hükmün bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.