İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız takiplerde takip prosedürü nedeniyle borca itirazın icra dairesine yapılması gerekeceği-
Defter tutma işlemi süresince, tereke borçları hakkında icra takibi yapılamayacağından, buna aykırı olarak yapılan takiplerin, süresiz şikâ-yet yolu ile iptali gerekeceği -
Takibe konu ipotek, konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut kredisinin bir tür tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu’na tabi olduğundan kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği, borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği-
Bir çek veya senette bir kısım yazıların farklı el ürünü olmasının, senet veya çekin geçerliliğine etkili olmayacağı-
Bononun geçerli olabilmesi için bonoyu düzenleyenin isminin bonoda yazılı olması şart olmayıp sadece imzasının olması yeterli olup, takibe dayanak bonodaki imzanın borçluya ait olduğu ceza kovuşturması sırasında tespit edildiğinden, düzenleyenin isminin yanlış gösterilmesinin borçluyu sorumluluktan kurtarmayacağı-
Borçlu bankanın borçlarının fon tarafından üstlenilmediği ve tasfiyesinin fon tarafından yürütülmediği, bu durumda ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu anlaşıldığından bankanın borçtan sorumlu olduğu ve hakkında takip yapılabileceği-
Taraflarca “yapılan taşeronluk sözleşmesi gereğince teminat amaçlı olarak düzenlenmiş olduğu” kabul edilmiş olan senede dayalı olarak yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, 13/12/2016 tarihli tensip zaptında, “Davacı vekiline 2 hafta içerisinde eksik gider avansını 150 tl yi yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiğine, kesin süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği ilişkin ihtarlı davetiye tebliğine” hususunun ihtar edildiği, tensip zaptının şikayetçiye 10/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin 01/03/2017 tarihinde istinaf incelemesinden önce Uyap sistemine ve de temyiz dilekçesine eklediği PTT dekontuna göre; belirtilen gider avansını,... PTT Merkez Müdürlüğü'nün ödeme belgesi ile süresinde, 19/12/2016 tarihinde “ Gider Avansı ......İcra Hukuk Mahkemesi ......./......” açıklaması ile gönderdiği, tebliğ edilen tensip zaptında ve tebligat zarfında gider avansının mahkeme veznesine yatırılacağına ilişkin bir ifadenin bulunmadığının, bu nedenle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı gereğince avansın süresinde PTT'ye yatırılmış olduğunun anlaşıldığı, o halde mahkemece, eksik gider avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Teminat senedi iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine konulmuş bir kayıtla ya da takip dayanağı senedin tanzim ve vade tarihi ile miktarı belirtilmek suretiyle açık atıf yapan bir sözleşme ile ispatlanması gerektiği-
Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir şikayette bulunmamış olan borçlu şirketin, ödeme emrinin tebliğ edildiği sayılan tarihe göre 5 günlük süreden sonra icra mahkemesine yapacağı başvurunun, süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.