İpotek borçlusu ve kredi sözleşmesinde kefile çıkartılan ihtarname, şikayetçinin ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesindeki adresine tebliğe çıkarılmamış olduğundan, yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığı ve borçluya icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda, ipotek borçlusu ve kredi sözleşmesinin kefiline gönderilen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
İcra emri üzerine, borca itirazlarını dilekçesinde belirten borçlunun, sonuç kısmında «icra emrinin iptalini» istemiş olmasına, yaptığı başvurunun «şikâyet» olarak değerlendirilmesini gerektirmeyeceği, borçlunun asıl isteğinin «borca itiraz» (ve dolayısıyla «takibin iptali») olduğu gözönüne alınarak karar verilmesi gerekeceği–
Görme özürlülerinin kambiyo senedi düzenleme yetkisi-
İlama ilişkin yargılamada mülkiyet iddiası bulunmadığından taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı, mahkemece sicilde değişiklik oluşturacak bir karar verilmediği, bu nedenle ilamın icrası için kesinleşme şartının bulunmadığının kabulü gerekeceği-
İcra takibinin dayanağı olan ilam, özel hayatın gizliliğinden kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin olup, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmamakta, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkilediğinden, kanunlarda sayılanlar arasında yer almadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın bonoların 16.11.2013 olan tanzim tarihinin 16.11.2012 tarihine dönüştürüldüğünün çıplak gözle görüldüğü belirtilerek karar verilmesinin HMK. mad. 266 hükmüne aykırı olacağı-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında takip dayanağı senedin faktoring sözleşmesi kapsamında alındığının alacaklının kabulünde olduğu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesi ve yönetmeliğin 8. maddesince, alacaklı faktoring şirketinin bono yönünden yetkili hamil olduğunu fatura ile tevsik etmesi gerektiğinin düzenlenmesi gerektiği, alacaklı tarafından bonoya yönelik bir fatura sunulmadığından, İİK. 170/a uyarınca 'takibin iptaline' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İcra mahkemesinde gerekçe bölümünde, ilama uygun olarak bilirkişi raporu doğrultusunda takip talebi ve icra emrinin, “ Euro alacakları bakımından, toplam ... Euro asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık %5,5 faiz yürütülmek suretiyle fiili ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığı "TL." üzerinden tahsili olacak şekilde ” düzeltilmesi gerektiği belirtildiği halde; hüküm fıkrasında bu hususa yer verilmeden, sadece "TL. üzerinden yürütülebilecek takip miktarı için" karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
İİK 277 vd.na dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemi- Davalı üçüncü kişinin "borçluyu tanıdığı, arkadaşı olduğu, onun zor durumda olması nedeniyle evinde bulunan paraları verdiğini" beyan etmesi karşısında, tanışıklık ispatlanıp İİK m. 280 şartları oluştuğu- Bononun her zaman düzenlenen ve istenilen tarihte vade konulmasınun mümkün olduğu, davalılar arasında bono tanzimi ve icra takip işlemlerinin davacının alacağını etkisiz hale bırakmaya yönelik muvazaalı olduğu-
Yetki itirazının kabulüne ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren HMK. mad. 20 uyarınca 2 haftalık süre geçmeden, alacaklı tarafça dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin başvuruda bulunulduğundan, sonraki icraya dosyası, yetkisiz icra dairesindeki takibin dosyasının devamı niteliğinde olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.