İ.İ.K.nun 72/5'nci maddesi gereğince dava borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsili için tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Faturalara dayalı olan icra takibi, var olduğu düşünülen alacağın tahsili amacına yönelik olup, davacının icra takibinde kısmen haksız olduğu yargılama sonunda belirlenmiş ise de, icra takibinde haksızlık, icra takibinin salt bu nedenle kötüniyetle başlatıldığının kabulüne yeterli olmayıp, takibin kötüniyetli olduğuna dair somut bir kanıt bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece, davanın reddine karar verilmesiyle davalı borçlunun itirazı üzerine duran takip durmaya devam edeceğinden, ayrıca takibin iptaline de karar verilmesine gerek bulunmadığı, davanın reddi halinde, takibin iptaline karar verilmese de takibe devam etme olanağı olmadığı gibi, alacaklının, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası da açamayacağı-
Bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunan alacaklının haciz talebini geri alması halinde, yeniden bir yıllık haciz isteme süresinin işlemeye başlamayacağı, alacaklının ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabileceği- Borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği ve yasal 1 yıllık süre içinde alacaklının haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden, alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olup İİK. mad. 78/5 gereğince harç alınmasının ve borçlulara yenileme emrinin tebliğe çıkarılmasının gerekmeyeceği, haczin birden fazla yenilenmesinin anılan kuralın uygulanmasını engellemeyeceği-
, Uyap sistemi üzerinden yapılan sorgulamada kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşılmış olması karşısında, ilgili kararın kesinleşmesi hususunun mahkemece bekletici mesele yapılması ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği.
Bononun tahrifattan önceki vade tarihinin, senedin tarihinden önce olduğu anlaşıldığından kambiyo vasfını yitirdiği, mahkemece, İİK. mad. 170/a uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Yetkili hamil olan alacaklının, lehtar ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu, bu hususun re'sen gözetilerek, İİK. nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, davacı yüklenicinin İcra ve iflas Kanunu'nun 33/a-2 maddesinde gösterilen tespit davası ya da genel hükümlere göre eda davası açma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu-
Senetteki/çekteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin, senedi/çeki elinde bulundurup takibe başlayan ya da imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğunu, mahkemece bilirkişi ücretini yatırması için alacaklıya usulüne uygun kesin süre verilmesi gerekeceği, bunun yerine, borçluya kesin süre verilerek, bu sürede bilirkişi ücretinin yatırılmaması halinde "borçlunun imza itirazından vazgeçmiş sayılacağına" karar verilemeyeceği-
Borca itiraz dilekçesinde “... TL ödeme yapılmış olup bunun üzerinden fazla yapılan ödemeye itiraz ediyoruz...” şeklindeki beyanla borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, "takibin iptali"ne karar verilemeyeceği-
Gerek ilk derece mahkemesi gerekse bölge adliye mahkemesince, borçlu şirketin borcunun tamamının rehinle karşılanamayacağının sabit durumda olduğu gerekçesi ile borçlu hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmasına engel bir durumun bulunmadığına hükmedilmiş ise de, icra dosyalarının incelenmesi neticesinde genel haciz yoluyla başlatılan takipte toplam alacak miktarının ............. TL olduğunun görüldüğü, İİK. 45/1 maddesine göre bu alacağın rehinle karşılanan kısmı için sadece rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceği, genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı, ancak, aynı alacağı temin için verilen ipotekler limit ipoteği olduğundan, limit ipotekleri toplamından fazla ipotekle temin edilmeyen alacak kısmı için genel haciz yolu ile takip yapılabileceği, o halde mahkemece, genel haciz yolu ile takibe konu alacakla ilgili olarak verilen limit ipoteği toplamının tespiti ile bu miktar kadar takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, alacağın rehinle karşılanamayacağının belirgin olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.