Kira bedeli tahsili için icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine-
Taraflar arasındaki adi yazılı devre mülk sözleşmelerinin tapu memurluğu önünde resmî senede eklenmediği ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmediği için geçersizdir ve hukuken hiçbir hüküm ve sonuç doğurmayacağı- "Geçersizliğin tüketici aleyhine ileri sürülmesinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği mümkün olmadığı kabul edilmişse de, sözleşme tarihinde yürürlükte olmayan 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı- Geçersizliğin hukuki müeyyidesi olan kesin hükümsüzlük hâlinde sözleşmenin baştan itibaren hukuken hiçbir hüküm ifade etmeyeceği, tarafları için sözleşmeye uygun davranma yönünde hak ve borç doğurmayacağı için taraflar birbirini ifaya zorlayamayacağından, sözleşmenin süresinde ifa edilmediğinden ve buna dayalı olarak tazmini gerekir bir zarar bulunduğundan bahsedilemeyeceği- Mahkemenin sözleşmenin her an ifa ile geçerli hâle gelebileceği yönündeki gerekçesinde ve davacıların geç teslim nedeniyle kira kaybı tazminatı yönündeki taleplerinde hukuka uygunluk bulunmadığı-
Alacaklı tarafından ödenmeyen iki yıla ait kira parasının tahsili istemiyle açılan davanın mahkemece davalı kefil yönünden reddi halinde, takibe konu asıl alacak miktarı üzerinden davalı kefil yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği, davacının kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilemeyeceği-
Hor kullanma tazminatı ile aidat ve kira parasının tahsili istemi-
Temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemi-
Davalıların dava tarihinden önce taşınmazları terk ettikleri anlaşıldığına göre "elatmanın önlenmesi isteğinin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin halen yürürlüktü olduğuna karar verilmesi istemine ilişkindir...
Kiralanan meyve bahçesi olarak kiraya verilmiş olup, ürün kirası hükümlerine tabi olduğundan ödeme emrinde 60 günlük ödeme süresi yerine 30 günlük süre verildiğinden bu ödeme emrine dayanak tahliye istenemeyeceği-
Davalı kiracı, ıkım öncesi kiralananı tahliye ettiğine ve anahtar teslimine ilişkin bir belge sunmadığından, takip konusu yapılan kira bedelleri, kiralananın yıkım tarihinden önceki döneme ilişkin bulunduğuna göre işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362/2. maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken otuz gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olduğundan bu ödeme emrinin temerrüde esas teşkil etmeyeceği, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.