Zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören dava dışı üçüncü kişiye ödenen tazminatın ehliyetsizlik nedeniyle sigortalısından rücuen tahsili istemi-
Sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkili olduğundan öncelikle davacı ile davalı sigorta şirketinin taraf olduğu sigorta sözleşmesi nazara alınarak sözleşmenin ifa yerinin tespit edilmesi, yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile HMK'nın 6. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Ölümlü trafik kazası sonucu, ölenin yakınları tarafından açılan dava nedeniyle tazminat ödeyen davacının ödediği bedelin, kaza tarihinde geçerli trafik sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin iflas etmiş olması nedeniyle zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemi-
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir...
Konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-
Zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminata dair açılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceği; böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün TTK. mad.1409 hükmü gereğince sigortacıya düşeceği- Poliçe genel şartlarının B.4/2 nci maddesinde “ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmünün mevcut olduğu; o halde davacı sigortacının söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan âkidine karşı açabileceği; olay tarihinde sigorta sözleşmesinin tarafı olan davalı sigortalı hakkındaki davanın pasif sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tazminat davası-
Davaya konu hissede hatanın yapıldığı davada devletin kusursuz sorumluluğu nedeniyle yaptığı ödemeden itibaren 2 yıl geçmediği anlaşılmasına karşın, davaya konu rücu isteminin, zarara yol açan işlemin gerçekleştirildiği 13/04/1978 tarihinden itibaren 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığı nazara alındığında mirasçılar yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği-
Rücuen tazminat istemi-
Rücuen tazminat davası açıldıktan sonra şirketin iflası halinde; davaya İcra İflas Kanunu mad. 194 hükmüne göre iş mahkemesinde devam edilmesi gerektiği- Şirketin dava tarihinden önce iflas etmesi halinde İİK. mad. 191 gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrayıp, müflisin artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamayacağı- Bu mallar ve haklar topluluğununun iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun mad. 226 gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, İİK. mad. 219 gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekeceği, bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamayacağı- İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesinin, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK. mad. 235/2 hükmünde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerektiği, buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası (m.235,II) olarak devam edilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davasında görevli mahkemenin İcra ve İflas Kanunu mad. 235/1 uyarınca iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesi olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.