Davacı tarafından kasko poliçesi gereği sigortalıya ödenen bedelin, hizmet kusuru nedeniyle zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemi-
Rücuen tazminat istemi-
Usul hukukumuzda dahili dava müessesesi bulunmayıp, HUMK'nun 49-52 nci maddeleri (6100 S.HMK.md.61 vd.) uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği gözetilmeden hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve davada taraf sıfatı taşımayan dahili davalı konumundaki kurum hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Dava konusu miktar likit olmadığında alacak miktarının tespiti için yargılama yapılmasını gerektiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
HGK. 21.05.2019 T. E: 2015/10-2857 , K: 583-
Mahkemece davanın reddine karar verilerek, davalı tarafından dava dışı 3. kişiye ödenen bedelin 39.773,10 TL olduğu ancak davalının takibinde herhangi bir ayrım yapmaksızın 75.000 TL talep ettiği ve bu miktardan borçlu olmadığının tespitinin istendiği, talep edilen miktar içerisinde “Manevi tazminat” isteminin de olduğu davalı tarafından verilen dilekçe ile beyan edildiği halde, mahkeme tarafından manevi tazminata ilişkin hiçbir araştırma yapılmaksızın, bir başka deyişle manevi tazminat gerekip gerekmediği gerekiyor ise miktarının ne olacağı konuları üzerinde gerekli inceleme yapılması gerekirken talep edilen manevi tazminat yönünden de davanın reddine karar verilmesi şeklinde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumluluklarının özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı- Kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkin davada belediyenin hizmet kusuruna dayanıldığından idari yargı yoluna başvurulması gerektiği-
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'dan doğan hukuk davaların ticari dava sayılacağı, bu durumda davanın konusunu oluşturan zarar sigortaları TTK 1453 ve devamı maddelerinde mal sigortaları başlığı altında düzenlendiğinden, davanın tüketici mahkemesi veya ticaret mahkemesinde görülmesinin ya da sigorta şirketinin davacı veya davalı olmasının arabuluculuk yönünden dava şartı niteliğine bir etkisi bulunmadığı-
Mahkemece HMK 297/2. maddesi uyarınca açık, tereddüte mahal vermeyecek ve infaza elverişli şekilde tahsile dair hüküm kurmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuan tazminine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.