Borçlunun, hakkında yapılan -ilamsız- takibe itiraz etmiş ve alacaklı tarafından "itirazın iptali" davası" açılmış olması halinde, tasarrufun iptali davasında, itirazın iptali davasının kesinleşecek sonucunun "bekletici mesele" yapılması gerekeceği–
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
HMK. mad. 124/3 gereğince, borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilmesi mümkün ise de alacaklı dilerse bu yolu seçmeyip mirasçılar aleyhine ayrı bir takip yapabileceği-
Boşanma davası açıldıktan sonra (dava devam ederken) oluşan olayların boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği–
«Davanın açılmamış sayılmasına» karar verilen durumlarda, «derdestlik nedeniyle davanın reddine» karar verilemeyeceği–
Takip alacaklısının bozma üzerine verilen kararı takip dosyasına ibraz ederek, bu ilama göre yeni bir icra emri çıkarması gerekirken, bu takipten feragat etmeksizin yeni bir takip başlatamayacağı–
Derdest davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması hususunda 3 aylık sürenin öngörüldüğü-
İcra mahkemesince, kiralayana tensiple üçüncü kişi aleyhine dava açmak üzere yedi günlük süre verilmiş olması halinde, icra mahkemesince, bu davanın sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Menfi tespit davasının yargılamasında,davacı delil dilekçesinde yemin deliline de dayandığından, yemin teklif hakkı hatırlatılarak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği-
Yasaların yürürlük tarihiyle bağıntılı olmaksızın, kart hamilinin de tacir olduğu durumlarda, kart veren kuruluş ile tacir olan kart hamili arasındaki davalarda görevli mahkemenin "asliye ticaret" mahkemesi olacağı- 5464 s. Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra ancak 6502 s. Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce; kartı veren kuruluş tarafından, "tüketici" sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 s. Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da "asliye hukuk" mahkemesinin görevli olduğu, davanın, HMK.'nın yürürlüğe girmesinden sonra açılması halinde, dava değerine bakılmaksızın "asliye hukuk" mahkemesinin görevli olduğu; dava, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 s. TTK'nın 6335 s. K. ile değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmeden önce, asliye ticaret mahkemesine açılmış ve taraflarca iş bölümü itirazında bulunulmamışsa, ortada "görev uyuşmazlığı" bulunmadığından, bu davaya "asliye ticaret" mahkemesince devam edilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.