Aralarında bağlantı bulunması durumunda, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerde açılan davaların birleştirilmesinin ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebileceği; birinci davanın açıldığı mahkemenin birleştirme kararının kesinleşmesinden itibaren bununla bağlı olacağı-
Kira bedellerinin adına yatırıldığı banka hesaplarına ilişkin hesap ekstrelerinin getirtilerek ödemelerin netleşmesi gerektiğine değinen bozma ilamına uyulduğu halde hesap ekstrelerinin hepsinin getirtilmediği gibi bilirkişi incelemesinde de bu hususların gözetilmediği, kiraya verilen yer konut olduğu halde konut için yapılan ödemelerin ayırt edilmediği, hesapta belirtilmediği ,ayrıca faize itiraz olduğu halde faiz hesabı da yapılmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davası-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının 01.03.2000-31.12.2009 tarihleri arasında davalılar nezdinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemi ilişkin eldeki davada mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı-
Aynı alacak ile ilgili daha önce icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine açılan davada verilen itirazın iptali kararı ile takibin kesinleştiği, ortada kesinleşmiş bir karar varsa yeniden aynı konuda dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davacının itirazın iptali kararını ilgili İcra Müdürlüğü'ne sunarak haciz talep etmesinin mümkün olduğu, davacı vekillerinin beyanlarında çelişkiler bulunduğu, derdest icra takibine ilişkin dosyanın hangi nedenle imha edildiği, bu konuda ilgili İcra Müdürlüğünden dosyanın yenilenerek işleme konulması, dosya kaybolmuşsa yeniden ihyası ve kesinleşmiş karar ve icra takibi gereğince borçluların malları üzerine haciz uygulanması hususunda talepte bulunup bulunulmadığına ilişkin bir açıklama getirilmeden, yeniden kısmi dava açılarak, bu davada ihtiyati haciz talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığı-
17. HD. 25.12.2018 T. E: 4936, K: 12728-
Kamuya ait mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri, orman, aktif dere yatağı niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacakları, bu taşınmazların zilyetlikle edinilemeyecekleri, bu nedenle de bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde meydana getirilen muhdesatlara hukuki değer verilemeyeceği-
Muvazaaya dayalı davalarda, davacının icra takibine geçmesine ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı- TBK.m. 19'a dayalı tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği-
"hile" hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
Takibe konu ihtarnamedeki asıl alacak tutarı üzerinden dava açılıp, harç yatırılmış ve talep sonucunun buna göre oluşturulmuş olduğu ve kesinleşen mahkeme ilamına göre kesinleşen işlemiş faiz oranı ve miktarı ile işleyecek faiz oranının tekrar işbu dava konusu yapılmamış bulunduğu, esasen karar tarihinden önce 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın temerrüt faizine ilişkin 120/2. maddesinin, 6100 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca derdest davalarda uygulanması gerektiği, kesinleşen faiz oranı ve miktarlarının anılan yasa değişikliğine dayanılmak suretiyle yeni bir davanın konusu yapılamayacak olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.