Pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak kira sözleşmesi düzenlenmeksizin davalı tarafından kullanılan merdivenaltı şeklinde tanımlanan kısmın ayrık tutulmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı- Davalının, dosyada mevcut belge içeriğine göre taşınmazı tahliye ettiğini ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirttiği, ancak, sözü edilen belge davalı ve davacı paydaş ...... arasında düzenlendiğinden, belgeyi imzalayan paydaşın diğer paydaşları da temsilen imzalayıp imzalamadığı, belgenin diğer paydaşlar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususları değerlendirilerek yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 267. maddesi uyarınca bilirkişi sayısının bir veya birden fazla kişiden oluşması gerektiği gözetilmeden iki kişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İmar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali ile sicil kaydının illetten mücerret hale geleceği ve tescilin, yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu şekilde oluşan sicil kayıtlarının iptal edilerek kadastral parselin, mülkiyet ve geometrik durumun da ihya edilmesi gerekeceği-
Kural olarak, muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları, tapulu taşınmazlarda kamulaştırma ve ortaklığın giderilmesi davalarına hasren asıl davada verilen süre içinde ya da asıl davalar derdest iken muhdesat sahibinin talebi nedeni ile açılacağı, istisnai olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanun'nun 19. maddesi gereğince kadastro sırasında, öncesi tapulu yada tapusuz bir taşınmaz üzerinde kalıcı nitelikte muhdesat var ise ve tespit malikinden başka kişiye ait ise bu takdirde tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek üzere muhdesatın kime ait olduğu şerh edileceği-
Tazminat davası-
Bir Türk vatandaşının, boşanma konusunda, Türk mahkemesi ya-nında, yabancı mahkemede de dava açmasının sonuçları–
İcra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Müşterek çocuğun okul ve servis giderleri için yaptığı harcamaların davacının iştirak nafakası borcuna mahsuben yapıldığının kabul edilip edilemeyeceği- Davacı "müşterek çocuğunun özel okulda okuyabilmesi ve davalının bu yöndeki talebi üzerine, iştirak nafakası borcundan çok daha fazlasını nafaka borcuna mahsuben ödediğini" ileri sürmüşse de, davalı bu konuda aralarında bir anlaşma olduğu iddiasını kabul etmemiş olduğundan, dava dışı okul ve servis yetkililerine yapılan ve iştirak nafakası borcuyla ilgili herhangi bir açıklama içermeyen dekont ve tanık beyanlarının davacının iddiasına ispata yeterli görülemeyeceği-
Tasarrufun iptali davalarında “takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması” nın dava şartlarından birisi olduğu; borçlunun davacı alacaklı ve diğer cirantalar aleyhine “evrakta sahtekarlık ve bedelsiz senedin icraya konulması” suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunması üzerine açılmış olan ceza davasının sonucunun, görülmekte olan tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Tarafların bildirdikleri veya bildirecekleri deliler toplanarak davalının iyiniyetli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, iyiniyetli olduğu saptanır ise davalı bakımından davanın reddedilmesi, aksi halde tüm davalılar bakımından davanın kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin yanlış olduğu-
İmzaya itiraz davasının kabulüne ilişkin karar onanıp kesinleştiğinde, davacı şirket yönünden icra takibi de iptal olacağından üçüncü kişi sıfatı ile istihkak davası açması mümkün olup işin esasına girilerek toplanan delillere göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.