Gerek müşterek gerek iştirak halinde mülkiyete konu olan taşınmazların tabii ve medeni semerelerinden bir paydaşın pay isteyebilmesi için «yararlanmadan alıkonulma» (istifadan men) koşulunun gerçekleş-mesine gerek olmadığı, buna karşın paylı taşınmazdan kullanma yolu ile elde edilen faydalanmalardan, diğer paydaşların yararlanmadan alıko-nulmadıkça pay isteyemeyecekleri –
Kayden paydaş olan davacıların payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mutlak olarak davalının elatmasının önlenmesine karar verilemeyeceği-
Çekişme konusu 937 ada 3 sayılı parselin üzerinde dört katlı ev ve müştemilatı bulunan çay bahçesi vasfında bir taşınmaz olup, bu taşınmaz yönünden paydaşlar arasında fiili kullanma biçiminin oluşmayıp, üzerindeki binanın 2. katındaki dairenin boş olup, çekişme konusu 923 ada 26 sayılı parselin çay bahçesi olarak kayıtlı olup bilirkişi raporunda tarla vasfında olduğunun tespit edilip bizzat davalı ... tarafından kullanılarak bu taşınmaz yönünden intifadan men koşulunun oluşmadığından 937 ada 3 ve 923 ada 26 sayılı parseller hakkındaki davanın reddedilip, 937 ada 4 sayılı parsel üzerindeki dükkanın davalı ... tarafından ve aynı parseldeki çay bahçesi bölümü ile 923 ada 3 sayılı parseldeki binanın her iki davalı tarafından birlikte kullanıldığı gözetilerek ecrimisil hesabının yapılıp, 11, 15 ve 21 sayılı parseller bakımından davalı ...'nın ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği-
8. HD. 09.07.2020 T. E: 2018/7895, K: 4752-
Dosyanın incelenmesinden, davacıların .......... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ............... Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ortaklığın giderilmesi davası açtığı anlaşıldığından, bahsi geçen davada dava dilekçesinin davalıya tebliği tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin davalıdan alınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacının ecrimisil talebi kısmen kabul edildiği halde, ecrimisil isteğinin tamamı kabul edilmiş gibi hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının ve yargılama giderlerinden davanın kabul ve ret oranına göre tarafların sorumlu tutulmamış olmalarının da doğru olmadığı-
Tarafların ırsen çekişmeye konu taşınmazlarda hak sahibi oldukları ancak her bir taşınmazı davalıların tamamını kullanmak suretiyle davacıları intifadan men ettikleri saptanarak el atmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğru ise de davalıların da taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan haklarının bulunduğu gözetilerek 1944 tarih 13/24 sayılı İçt. Bir. Kararı uyarınca davacının payı oranında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Çaplı taşınmazlara yönelik ecrimisil istemi-
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; bozma doğrultusunda işlem ifa edilmeksizin hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu, bu nedenle bozma kararı gereklerinin yerine getirileceği ve dava konusu daire ile ilgili olarak davacı tanıklarının dinleneceği ve alınan beyanları ile karşısında davalı tanık beyanlarının değerlendirileceği, muhtarlıktan dava konusu taşınmaza ilişkin bildirimler sorularak alınacak cevaba göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebileceği- Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabileceği ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı olmadığı- Davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar (davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren ya da (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması) dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiasının, her türlü delille kanıtlanabileceği(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)- E.tmanın önlenmesine karar verilen taşınmazlar davalı tarafından kiraya verilerek kullanıldığından, intifadan men şartının aranmadığı- 204, 329, 424, 1859 ve 2550 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hem elatma ecrimisil istemleri bakımından inceleme yapılması; 1869, 364 ve 468 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ecrimisil isteminin kabul edilmesi gerektiği; paylı mülkiyette taşınmazın her zerresinde her paydaşın hakkı olduğu gözetilerek 1869, 364 ve 468 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacıların payı oranında elatmanın önlenmesi şeklinde hüküm kurulması gerektiği- -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.