İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
İcra mahkemesinin, süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği-
İlk takipten feragat edilmeksizin aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni bir takip yapılması halinde, ikinci takibin mükerrer olacağı ve mahkemece bu takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
İlamlı takipler bakımından, kural olarak, ilamın kesinleşmesinin gerekmediği; ancak bazı istisnai durumlarda, ilamın kesinleşmedikçe icraya konulamayacağı- Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı; menfi tespit isteminin yargılama aşamasında istirdat davasına dönüşmesi halinde de kesinleşme şartının aranacağı-
Takip dayanağı Sayıştay ilamı ile kurulan hükmün koşula bağlı olmayıp, likit bir alacağın borçlulardan müşterek müteselsilen tahsiline ilişkin olduğu, hüküm altına alınan alacaktan daha az miktar için takip başlatıldığından, yapılan takipte yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Kredi kartı ve kredili mevduat hesabı borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan takipte borçlu olunmadığının tespiti istemi-
Takip dayanağı ilâmın içeriğine aykırı talep ve işlemlere yönelik şikâyetlerin (ilama aykırılık iddialarının) süreye bağlı olmadığı–
Davacı ile davalı Finansal Kiralama Şirketi arasında iki adet Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı ve toplam kira bedelinin finansal kiracı tarafından 27 ayda ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak ödemede gecikme nedeniyle finansal kiralama şirketinin hesabı kat ederek ihtarname keşide ettiği ve verilen 60 günlük ödeme süresi sonunda temerrüdün oluştuğu ve davalı finansal kiralama şirketi borçlu tarafından edim yerine getirilmediği için elinde bulunan kambiyo senetlerini ve teminat olarak almış olduğu ipoteği icra takibine tahsil amacı ile koymuş olduğu, kambiyo senetlerinin borçlusu dava dışı kişiler olduğu ve davalının, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine ve ipoteğe müracaat etmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı- Davalı finansal kiralama şirketinin takip tarihi itibariyle sözleşmeden doğan alacağın konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla belirlenip hükme esas alınan bilirkişi raporuna yapılan itiraz da gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Tasdik edilen konkordatonun, konkordato mühletinin verilmesinden (mühlet kararından) önce doğmuş olan borçlar için zorunlu olduğu–
Genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması ve yine davacı bankanın beyanlarında belirttiği faiz uygulamalarının 17.09.2012 tarihine kadar %80 olup, bundan sonrası için davalılar lehine %54 olarak uygulandığı itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.