Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteği-
Yönetsel makam tarafından alınan; kişinin mülkiyet hakkını sınırlayıcı, tasarrufunu önleyici nitelikteki önleme kararının infazı ve Hazine temsilcisine teslimi suretiyle Hazinenin muaraza (sataşma) ortaya çıkardığı, bu durumda yapılan müdahalenin ve çıkarılan muarazanın (sataşmanın) haklı olduğunu söyleyebilme olanağının bulunmadığı-
Pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak kira sözleşmesi düzenlenmeksizin davalı tarafından kullanılan merdivenaltı şeklinde tanımlanan kısmın ayrık tutulmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı- Davalının, dosyada mevcut belge içeriğine göre taşınmazı tahliye ettiğini ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirttiği, ancak, sözü edilen belge davalı ve davacı paydaş ...... arasında düzenlendiğinden, belgeyi imzalayan paydaşın diğer paydaşları da temsilen imzalayıp imzalamadığı, belgenin diğer paydaşlar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususları değerlendirilerek yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 267. maddesi uyarınca bilirkişi sayısının bir veya birden fazla kişiden oluşması gerektiği gözetilmeden iki kişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Özel suyun varlığından söz edebilmek için tapulu araziden çıkmasının, miktarı itibariyle, üzerinde çıktığı taşınmazın sınırlarından taşmamasının ve M.K. 679. maddesinde öngörülen koşulları taşımasının gerektiği-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi istemi-
8. HD. 04.02.2019 T. E: 2018/2945, K: 950-
İntifadan menin, dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği ve yemin dahil her türlü delil ile ispatlanacağı- Davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması hallerinin bu kuralın istisnası olduğu-
Asliye hukuk mahkemesince verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine, 10 günlük süre içinde tarafların dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadığı ve dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) yetkili mahkemeye gönderildiği anlaşıldığından, HUMK. mad. 193 (HMK. mad. 20) gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine-
Görevsizlik kararının onanmasına ilişkin ilam davacıya 02.11.2011 çarşamba günü tebliğ edildiği halde, 17.11.2011 perşembe günü verilen dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi isteğinde bulunulduğundan, onama ilamının tebliğ edildiği gün ile başvurma günü arasında iki haftadan fazla bir süre geçtiğinden, görevli mahkemede görülen davanın görevsiz mahkemede açılan davanın devamı sayılamayacağı, hal böyle olunca, HMK’nın 20. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasının hükme bağlanmasının isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.