Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesi’nin 03.11.2016 tarihli bozma ilamı içeriğinde; sözleşme süresince ödenmesi kararlaştırılan ve tamamının arsa sahiplerinden N.’e ödenmiş olduğu anlaşılan, 30.000,00 TL kira bedeli bakımından birleşen davada davacı Ş.’nın payı oranında talepte bulunabileceği belirtilmiş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlâli suretiyle, sözleşme süresi için kararlaştırılmış kira bedeli alacağının tamamına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
MK. 725’e dayalı temliken tescil davalarının incelenmesinin, kadastro mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Tescil isteğinin, iptal isteğini de içereceği, bunun yanı sıra bu tür istekler hakkındaki davada husumetin kayıt maliki ya da ölü ise mirasçılarına yöneltilmesi zaruretinin olacağı, hal böyle olunca;olayda husumette yanılgının değil, noksanlığın olduğu gözetilerek kayıt malikinin ölmüş ise mirasçılarının dahili dava ya da teşmil-i dava yoluyla davada yer almalarının sağlanması,ondan sonra işin esasının iptal isteğini de içerecek şekilde incelenip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Haksız işgal iddiasına dayalı ecrimisil istemi-
Bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu- Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebileceği, ayrıca elatma bir haksız fiil olup, taşınmaza fiilen müdahale eden aleyhine elatmanın önlenmesi davası açılabileceği-Mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu dinlenen yerel bilirkişiler anlatımlarında, duvarın davalı köy tüzel kişiliği tarafından yıkılmadığını belirtmişler, yine taşınmazlar başında dinlenen tanıklar genel olarak ifadelerinde, duvarın köy halkı tarafından yıkıldığını ve o bölgede hayvan otlattıklarını açıklamışlar, davalı köy tüzel kişiliğinin bir eyleminden bahsedilmediğinden, mahkemece, somut olayda davalı köy tüzel kişiliğinin bir eyleminin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istekleri-
Miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, 1086 sayılı yasanın (HUMK) 297/son maddesindeki koşullar TMK'nın 676/son maddesinin mirasçılar arasında yazılı sözleşmenin yeterliliğine ilişkin açıklaması karşısında önem arz etmediği-
Mer’aya yönelik el atmanın önlenmesi davalarında araştırılacak hususlar–
Ecrimisilin ancak elatmanın önlenmesi davası ile birlikte istenebileceği ve daha önce -elatmanın önlenmesi davası açılmadan- istenme-sinin «dürüstlük kuralı»na aykırı düşeceği durum-
Elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkin davada; şekli dava arkadaşlığının, gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılması ve taraflar arasındaki ilişkinin doğru karara bağlanmasını sağlamak için kabul edildiği, bu durumda; dava konusu hukuki ilişki hakkında bütün dava arkadaşlarına yönelik tek ve aynı doğrultuda bir karar verme zorunluluğu olmadığı, ayrıca dava arkadaşlarının yaptıkları usulî işlemlerin birbirinden bağımsız olduğu, buna göre; davacının kal talebi de bulunduğuna göre, dava dışı kişinin, davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.