Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır...
22. HD. 10.10.2018 T. E: 2016/10859, K: 21749-
Fesih için haklı sebepleri bulunduğunu iddia eden bir işçinin, muhtemel fesih tarihinden sonraki işsizlik sürecini ve geçim koşullarını nazara alarak, fesihten önce başka bir işe başvurmuş olması ve bu başvurusunun kabul edilmesinden sonra, iş sözleşmesini feshetmesinin, işverenden kaynaklanan haklı fesih olgusunu ortadan kaldırmayacağı gibi bu feshin kötüniyetli olduğu sonucunu da doğurmayacağı- Fesih iradesinin doğduğu anda değil de sonradan açıklanmasının, makul kabul edilebilir insanî kaygılardan kaynaklı olduğundan ve işvereni zarara uğratma kastı da bulunmadığından, hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceği- Haklı fesih sonucunu doğuran nedenler işverenden sadır olup, davacı işçilerce bu hak fiilen yeni işe başlanılmasından evvel kullanıldığı gibi fesihten önce iş başvurusu yapılıp kabul edilmesinden sonra kullanılmasının da makul kabul edilebilir insani kaygılardan kaynaklı olduğu anlaşıldığından, bu hakkın dürüstlük kuralına aykırı kullanıldığının kabul edilmesinin hakkaniyet ve adalet ilkesi ile de bağdaşmayacağı-
22. HD. 18.10.2018 T. E: 2017/15813, K: 22533-
9. HD. 20.06.2018 T. E: 2017/8432, K: 13368-
Davacının, davalıya ait özel halk otobüsünde şoför olarak, günlük 80 TL ücret ile, davalı ise davacının muavin olarak günlük net 50 TL ücret ile çalıştığını iddia ettiği ve davacının yaptığı iş ve aldığı ücret konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu- Davalıya ait araçta soför olarak çalışmış davacı tanıklarının beyanlarından ve dosyaya sunulan özel halk otobüsleri günlük servis cetvellerinden davacının muavin olarak çalıştığının anlaşıldığı- Davacı tanıkları, muavinlerin (biletçilerin) günlük 40 TL aldıklarını ifade etmiş iseler de; davalının cevap dilekçesinde, davacının günlük net 50 TL aldığı savunduğu dikkate alındığında, davacının günlük net 50 TL ile çalıştığının kabulü ile alacakların hüküm altına alınması gerektiği-
22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/8063, K: 5716-
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı, bununla birlikte; üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilememesi nedeniyle, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkının doğacağı, o halde; üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin araştırılması gerektiği, buna göre; işyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, üst düzey yöneticinin, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği-
5584 sayılı Posta Kanunu'nda özel hüküm olduğundan, yasanın 2. ve 10. maddelerindaki hükümler nedeniyle, davacının yaptığı işin, alt işverene verilebilecek bir iş olup değerlendirme yapılırken bu hususun da gözetilmesi gerektiği Mahkemece, yapılan alt işverenlik sözleşmelerinin, iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı, işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığı, alt işverenin işverenden sözleşme ile üstlendiği mal veya hizmet üretimi için belirli bir organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olup olmadığı, alt işveren uygulamasının işçilik teminine yönelik olup olmadığının araştırılması, davalı idare ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi, yoksa muvazaalı bir ilişki mi bulunduğunun açıkça tespiti gerektiği- Davalı taraf, davaya cevapta "davacının kendi işçileri olmadığını" savunarak, "şahsi dosyası ve ilgili belgelerin alt işverenden temin edilmesini ve davanın alt işverene ihbarını" istemiş olduğundan, mahkemece davalının bu talepleri ile ilgili işlem yapılmamasının da hatalı olduğu-
Hasılat kirası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.