İş sözleşmesini fesheden iş sahibi; yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken keyfi davranmaması gerekeceği, işletmesel kararı alırken dürüst olması gerekeceği-
İşe başlatmama tazminatının talepten az veya sendikal nedenle 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca belirlenmemesi, davalı yararına avukatlık ücretinin kabulünü ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasını gerektirmeyeceğinden davalı yararına avukatlık ücretine ve yargılama giderinden kısmi sorumlululuğa karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tahsilat görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi işverence disiplin kurulu kararı ile zimmetine para geçirdiği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e uyarınca feshedildiği, davacı hakkında feshe konu zimmet suçlaması nedeniyle kamu davası açıldığı, mahkemece, Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu "yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle beraatine" karar verildiği gerekçesiyle haklı ya da geçerli bir fesih nedeni bulunmadığı kabul edilmiş ise de, davacının yapmış olduğu iş, görev tanımı ve davacı hakkında kamu davası açılmasına neden olacak emarelerin bulunduğu dikkate alındığında, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, iş ilişkisinin olumsuz etkilendiği, davalı işveren açısından fesih tarihi itibari ile en azından geçerli nedenlerin bulunduğunun kabulü gerekeceği, beraat kararının kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamadığından, bu haliyle geçerli olan bu feshin daha ağır olan haklı neden niteliğinde olup olmadığı açılan kamu davasının sonucunda ortaya çıkacağı ceza davasının sonucuna göre de davacı tarafından açılması muhtemel kıdem ve ihbar tazminatı davasında tartışılabileceğinin açık olduğu, fesih tarihindeki mevcut delillere göre işveren feshi geçerli nedene dayandığı-
İşe iadesine-
Keşif yapılarak davacının yaptığı işin belirlenmesi, asıl iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadığının, davalı tarafından diğer davalıya yüklenen, ihale edilen bir hizmet bulunup bulunmadığı, kanuni yükümlülüklerden kaçınmak için davacının diğer davalı üzerinden sigortalı gösterilip gösterilmediğinin tespit edilerek, ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince hazırlanan inceleme raporundaki muvazaa tespitine karşı İş Mahkemesinin dosyası ile muvazaa tespitine itiraz nedeniyle dava açılmış olup verilecek karar bu davanın da esasını etkileyeceğinden bu davanın neticesi de beklenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği- Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi ile 19.12.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının özlük dosyasında davacıya iş yapış şeklindeki hatalar ve müşteri şikayetleri nedeniyle 27.07.2012 hatalı sarım nedeniyle müşteride gıda güvenliğine neden olan olay nedeniyle ihtar, 14.03.2013 aktarma için çıkan bobini deşeye atma nedeniyle 1 yevmiye kesme cezası ve orsiyal kalınlığı siparişe uygunsuzluk nedeniyle ihtar, 28.5.2013 alan tertip düzenine uymadığından ihtar, 28.5.2013 siparişte müşteri şikayetine neden olduğundan ihtar, 22/7/2013 siparişteki ciddi ihmali nedeniyle 1 yevmiye kesme cezası, 08/01/2014 baskı yerinde bozuk mamülün müşteriye gönderilmesinde hatalı olduğundan 2 yevmiye kesme cezası, aynı tarihte Eylül ayında 13 kez çay molasını aştığından İHTAR (25/10/2013 tr savunmasında farkında olmadan aşmış olabileceğini bildirmiş) cezası verildiği, raporlarına gelince; 20.02.2012 2 gün viral siğiller, 9-15/3/2012 7 gün el bileği ve elin açık yarası, 7-8/4/2012 2 gün yumuşak doku tramvası, 13-22/4/2012 10 gün yumuşak doku tramvası, 12/5/2012 1 gün bel ağrısı, 12/6/2012 1 gün gastroenterit, 9-18/8/2012 10 gün septoplasti, 19-23/8/2012 5 gün septoplasti, 13-15/2/2012 3 gün bel ağrısı, 12/5/2013 1 gün bel ağrısı, 10/06/2013 1 gün bel ağrısı, 12/6/2013 1 gün lumbolji, 19/7/2013 4 gün iş kazası, 23/7-01/8/2013 10 gün yara, 27/10/2013 1 gün bel ağrısı, 16-17/11/2013 2 gün bel ağrısı, 27/11/2013 1 gün miyalji, 21/12/2013 2 gün bel ağrısı nedeniyle raporları bulunduğu, davacı hakkında tutulan müteaddit tutanaklar ve dinlenilen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının genel olarak verilen işi olması gerektiği gibi yapmadığı; bu davranışlarının uyarılara rağmen bir kaç kez tekrarlandığı anlaşılmakla davacının eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde geçerli fesih nedeni oluşturacak nitelikte bulunduğundan ve işyerinde olumsuzluklara neden olduğundan işverence iş ilişkisinin sürdürülmesi beklenemeyeceği-
Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmalarının, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmeyeceği, sadece başka işte çalıştırılan işçi açısında asıl alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği- 6100 sayılı HMK. mad. 124/4 gereği; dava dilekçesinde tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hakimin karşı tarafın rızası olmaksızın taraf değişikliğini kabul edebileceği-
İşe iade davasının basit yargılama usulüne tabi olduğu ve bu davaların kısa süre içerisinde sonuçlandırıldığı- Bu kararlara karşı Yargıtay Özel Daire bozma kararının kesin olup, direnme yolunun kapalı bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.