Davacı tarafından Sigorta B. Gözetim Merkezi internet sitesinde sorgulama yaparak ulaştığı sonuca göre davayı açmış ancak sigorta şirketinin yanlış gösterilmiş olması, HMK mad.124/4 uyarınca kabul edilebilir bir hataya dayandığından taraf değişikliğine izin verilmesi gerektiğinin-
Dava, adi ortaklığa karşı açılmış olup adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demek olduğundan, husumet tüm ortaklara yöneltilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Yersiz aylıkların tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin davada, adı geçen davalının mirasçılarına yöntemince husumet yöneltilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513'inci maddesindeki vekalet verenin ölümüyle vekalet sözleşmesinin sona ereceğine dair hüküm nazara alınmaksızın, davalı vekiline tebligat yapılarak yargılama sonlandırılıp ölü kişi hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ölü kişi aleyhine açılan davanın reddinin gerekeceği, mirasçılara tebligat yapılarak veya ıslahla davaya devam edilemeyeceği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun harcı yatırılmayan dilekçe ile dâhili dava edilmesi ve hakkında hüküm tesis edilmesi olanağının bulunmadığı-
Borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlunun takip tarihinden önce öldüğünün anlaşılması halinde, takibin ölü kişi aleyhine başlatılması hususunun maddi hatadan kaynaklandığı veya taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı belirlendiği takdirde takibin mirasçılara yöneltilebileceği-
Ölü kişiye takip başlatılması söz konusu olmayıp takip talebinde açıkça takip borçlusu olarak ''N. T. Mirasçıları" gösterilerek takip başlatıldığı, dolayısıyla burada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124. maddesinin uygulama alanı bulunmadığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince Dairemiz kararlarına dayanılmış ise de; bahsi geçen kararlarda mirasçılara değil doğrudan muris aleyhine takip başlatıldığı, dolayısıyla işbu davada emsal teşkil etmeyeceği, hali hazırda mirasçılara yapılmış takip bulunduğundan ek takip talebine de gerek olmadığı anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği-
Açılmış ve görülmekte olan bir davada ıslah yoluyla da olsa taraf eklenmesinin mümkün olmadığı- Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında gerek mahkemesince, gerek Yargıtay'ca temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Mülkiyet hakkına veya tüketici haklarına dayanan davalarda kat malikleri kurulunun kat maliklerini temsil yetkisinin bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.