Adi ortaklığı oluşturan ortaklardan birinin maddi hata olarak yazılmadığı belirtmiş olmakla, takip başlatılırken sunulan vekaletnamede de vekilin her iki ortağın vekili olduğu görülmüş olup, adi ortaklardan birinin takip talebine eklenmemesinin maddi hataya müstenit olduğu ve bu açık maddi hatanın HMK m. 124/ kıyasen uygulanarak giderilmesinin mümkün olduğu-
Tapu iptal ve tescil ile muhdesat tespiti isteği-
Somut olayda genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibinde alacaklı takip talebinde borçlu olarak gösterilen adi ortaklık yanında davalı ...'in ismi de belirtilmiş olup diğer ortak olan ... ...'den de "ortağı" ifadesiyle bahsedildiği; davalı ... ... de her iki ödeme emrinin tebliğine itiraz ederek husumetin kendisine yöneltildiğini kabul ettiğinden tirazın iptali davasında da adi ortaklığın tüm ortaklarının yargılamaya katılımları sağlandığına göre husumetin adi ortaklığın her iki ortağına da yöneltildiği kabul edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklığa karşı dava da açılamayacağı ancak adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demek olduğundan HMK’nun 124'üncü maddesi gereğince, davada hali hazırda taraf sıfatı bulunmayan avukata değil, bizzat ortaklığı oluşturan şirketlere usulune uygun şekilde tebligat yapılarak husumet yöneltilerek taraf teşkili sağlanarak esasa girilip karar verilmesi gerekirken husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı tarafından Sigorta B. Gözetim Merkezi internet sitesinde sorgulama yaparak ulaştığı sonuca göre davayı açmış ancak sigorta şirketinin yanlış gösterilmiş olması, HMK mad.124/4 uyarınca kabul edilebilir bir hataya dayandığından taraf değişikliğine izin verilmesi gerektiğinin-
Dava, adi ortaklığa karşı açılmış olup adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demek olduğundan, husumet tüm ortaklara yöneltilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Yersiz aylıkların tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin davada, adı geçen davalının mirasçılarına yöntemince husumet yöneltilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513'inci maddesindeki vekalet verenin ölümüyle vekalet sözleşmesinin sona ereceğine dair hüküm nazara alınmaksızın, davalı vekiline tebligat yapılarak yargılama sonlandırılıp ölü kişi hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ölü kişi aleyhine açılan davanın reddinin gerekeceği, mirasçılara tebligat yapılarak veya ıslahla davaya devam edilemeyeceği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun harcı yatırılmayan dilekçe ile dâhili dava edilmesi ve hakkında hüküm tesis edilmesi olanağının bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.