Dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan iki katlı yapının değeri tespit edilirken idarece yaptırılan kıymet takdiri ile dava sırasında alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporundaki yıpranma payı oranlarına ilişkin çelişki giderildikten sonra karar verileceği-
HMK. mad. 382/2-c 6. bend uyarınca, sulh hukuk mahkemelerinin sadece veraset belgesinin verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevli olduğu, veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde bakılamayacağı ve bu mahkemelerin görevli olamayacağı, kaldı ki, veraset belgesinin iptali davaları hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargıdan çıkıp çekişmeli yargı haline geldiği, bu durum karşısında HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan dava dosyası bakımından görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Mahkemece, "ağır ceza mahkemesinin kararı kesinleştiğinde duruşma günü belirlenerek taraflara tebliğine" ilişkin ara karar kurulmuş olmasına rağmen, davalı vekilinin talebi üzerine davacıya duruşma gününü bildirir tebligat yapılmaksızın ve yokluğunda duruşma yapılarak dosyanın işlemden kaldırılması ve bu kararın da davacı tarafa tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. 177/I-3'e göre iflâs kararı verilebilmesi için, "konkordato mühleti verilmesi talebinin reddi" veya "konkordatonun tasdiki talebinin reddi" kararlarının kesinleşmiş olması gerektiği–
Taraflar arasındaki alacak davası-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin  04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, yolsuz tescille edinen kişilerden pay satın alan üçüncü kişilerin edinimlerinin iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde T.M.K.'nun 1023. maddesi hükmünce taşınmazdaki haklarının korunacağı- Satış değeri ile gerçek rayiç değer arasında aşırı fark bulunduğu ve davalıların TMK. mad. 3 anlamında özen  borcunu yerine getirmedikleri durumlarda üçüncü kişilerin iyiniyetle hareket ettiklerinin kabul edilemeyeceği-
Davalının dava devam ederken iflâs etmesi halinde, husumetin iflâs idaresine yöneltilmesi gerekeceği–
11. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/647, K: 6713-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.