-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin  04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, yolsuz tescille edinen kişilerden pay satın alan üçüncü kişilerin edinimlerinin iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde T.M.K.'nun 1023. maddesi hükmünce taşınmazdaki haklarının korunacağı- Satış değeri ile gerçek rayiç değer arasında aşırı fark bulunduğu ve davalıların TMK. mad. 3 anlamında özen  borcunu yerine getirmedikleri durumlarda üçüncü kişilerin iyiniyetle hareket ettiklerinin kabul edilemeyeceği-
Davalının dava devam ederken iflâs etmesi halinde, husumetin iflâs idaresine yöneltilmesi gerekeceği–
11. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/647, K: 6713-
Tapu kaydında düzeltim isteği-
Dava dilekçesinde davalıların ad, soyadı ve maliki oldukları aracın plaka numaralarının bildirildiği; fakat açık adreslerinin bildirilmediği, mevcut bilgilerden istifade edilerek davalıların adreslerinin tespit edilip usuli eksikliklerin tamamlanması ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
Şikayet niteliğindeki borçlunun başvurusunun incelenmesinde, mahkemece, taraflar gelmese bile işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi gerekirken İİK.nun 18. maddesi hükmüne rağmen HMK'nun 150/1. maddesi uygulanarak öncelikle "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da HMK'nun 320/4. maddesi uyarınca "davanın açılmamış sayılması" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Dava, bir defadan fazla takipsiz bırakılmadığına göre mahkemece 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/6 maddesine dayalı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Davalının tebligat için bilinen en son adreslerinin araştırması ve dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılmasının mahkemenin görevi olduğu, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği- Muhatabın yurt dışında bulunması nedeniyle tebligatın iade edilmesi üzerine, davalının yurt dışı adresinin bildirilmesi için davacıya bir hafta kesin süre verilerek, bu süre içinde davalının adresi bildirilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş ve davacı tarafça davalının yurt dışı adresinin bildirilmemiş olması nedeniyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmişse de, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılması mahkemenin görevi olduğundan, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.