Davalının tebligat için bilinen en son adreslerinin araştırması ve dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılmasının mahkemenin görevi olduğu, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği- Muhatabın yurt dışında bulunması nedeniyle tebligatın iade edilmesi üzerine, davalının yurt dışı adresinin bildirilmesi için davacıya bir hafta kesin süre verilerek, bu süre içinde davalının adresi bildirilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş ve davacı tarafça davalının yurt dışı adresinin bildirilmemiş olması nedeniyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmişse de, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılması mahkemenin görevi olduğundan, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği-
Manevi tazminata ilişkin ıslah dilekçesinin, nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verilmesi ve fakat başvuru harcının yatırılmaması nedenleriyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulünün dahi mümkün olmadığı, manevi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
“İstihkak davasının açılmamış sayılmasına” delillerin toplanmasına ilişkin arar kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, tarifede yazılı avukatlık ücretinin yarısına, ara karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, tahrik dilekçesi olmamasına rağmen ......... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce gönderilen dosyanın mahkeme esasına kaydedilmiş bulunmasına ve bu yönde bir bozma sebebi olmamasına göre, HMK'nın 20. maddesinin son cümlesinin, henüz dosyanın gönderilmemiş olduğu aşama ile ilgili düzenleme yapmış olduğu ve açılmamış sayılma kararının da bu durumda dosyanın gönderildiği mahkemece verilmesi gerektiği gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Bir başka mahkemece davalı şirketin iflasına karar verildiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
Davacı vekili tarafından 12.07.2011 tarihli duruşmaya katılamayacağını bildiren usulüne uygun olarak 11.07.2011 havale tarihli mazeret dilekçesi sunulduğu, ancak dilekçenin sehven başka bir dava dosyası içerisine alındığı, bu hususun hükümden sonra hakim tarafından 15.07.2011 tarihinde tutanağa bağlandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin mazeret dilekçesinin değerlendirilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklının, çeke dayalı olarak ciranta borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu vasisinin şikayet ve itirazında, borçlunun akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu ileri sürüldüğüne göre hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece resen dikkate alınmasının zorunlu olduğu, mahkemece, takip dayanağı çekin ibraz tarihi itibariyle borçlunun fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü bir hastaneden aldırılacak rapor ile tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine karşın kendisini vekille temsil ettiren Orman Yönetimi ve Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının hatalı olduğu-
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden davalı yararına vekalet ücreti ile varsa yaptığı yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.